Takımın başına geldiğinde; bizzat bu köşeden, kendisini destekleyen birçok yazı yazdım. Duruşunun, futbola bakışının; temsil ettiği camianın gücüyle birleşerek futbolumuza yeni bir rüzgar getireceğini düşünmüştüm. Hatta temsil ettiği değerler, başkanın bakış açısıyla çelişeceğinden; aralarında itilaf çıkacağını bile yazmıştım.
Maalesef bunların hiçbiri olmadı. Aykut Kocaman, git gide başka bir adam olmaya başladı.
Biz futbolda onun gibiler artsın diye düşünürken, o tam da başkanının istediği bir adama dönüştü...
MAZLUMU OYNADI
Centilmen gibi göründü ama her fırsatta ortamı gerecek mesajlar vermekten geri durmadı. Sakin sakin konuşuyor olması, ortamı germediği anlamına gelmez...
Hep ileriye bakıyormuş gibi göründü ama geçmişe bir türlü sünger çekemedi. Takımı Avrupa'da finale yürürken; o inatla 'bizi göndermeyenlere gelsin' demeye devam etti...
Hep mazlumu oynadı.
Elinde nefis bir kadro ve emrine verilmiş milyonlarca Euro varken, hep rakiplerinin kollandığından dem vurdu. "Bu kadroya bu futbol mu?" sorusunun cevabını veremedi.
Bu bir Aykut Kocaman eleştirisidir. Göreve ilk geldiğinde kendi adıma beklentileri çok büyütmüş olmanın hayal kırıklığını yaşıyorum.
Belki sizin kahramanınız olmaya devam ediyordur ama üzülerek söylüyorum ki, ben o sayfayı kapattım. Bundan sonra da yoğurdu üfleyerek yerim.
Bu ülkede bir daha kimse, centilmenlik dendiği zaman Aykut Kocaman'ın adını Şenol Güneş'inkinin yanına yazmasın...