Geçen seneyi lüferi uzaktan bile görmeden kapatmıştım; bu kış ve bundan sonraki kışlar belli ki artık bu lezzeti eşsiz balığı anca fotoğraflarda göreceğim.
Balık tezgahları yine yavru lüferlerle, yani çinekopla dolmuş çünkü.

YA TAVAYA ATANLAR?
O kadar kampanyalar, uyarılar, yasaklar... Yine kimsenin umuru olmadı.
Daha büyüyüp yavrulama fırsatını bulamayan küçücük balıkları avlayan o bazı geri zekalılar yüzünden.
Haydi, o cahil cühela ve de aptal adamlar "Benden sonrası tufan" deyip de kökünü kurutup kurutmadıklarına bakmadan yavru lüferleri avlayıp avlayıp getiriyorlar.
Peki diğerlerine ne oluyor?
Yani o vicdansız ve de geri zekalı balıkçıdan o yavruları alıp tezgahına koyan ve o tezgahtan satın alıp yiyenlere yani...
Tüm satıcıların yavru balıklarla ilgili söyledikleri şey: "Onlar tutmasınlar, biz de satmayalım!"
Böyle deyip vicdanlarını rahatlatıyorlar akıllarınca.
Peki, o satıcıdan da alıp evde yavru balıkları tavaya atanlar?

SİZDEN KORKULUR
Hepiniz, hepiniz aptalsınız!
Duyarsızlığınızla, aç gözlülüğünüzle koskoca denizleri bile kurutursunuz.
Sizden ve o kara cahilliğinizden korkulur.
Zıkkım da yetmez başka bir şey yiyin diyeceğim ama işte, gazete kağıdı ortamı izin vermez!