"Bizim neyimiz eksik, biz de düşelim Çeşme-Alaçatı yollarına, ne var ne yok oralarda?" derseniz, önce şunu belirteyim; sahil kasabasına geliyorsunuz diye valizi mayoyla, şortla doldurmanın alemi yok.
Çeşme'nin termal havuzlu otellerinde kalmayacaksanız tabii... Sonuçta tropik adaya gelmiyorsunuz, burası da acayip soğuk.

HAVA BUZ GİBİ
Şu anda güneşli ama buz gibi bir hava hakim ortama.
Gerçi tahminlere göre yılın son günleri güneşli olacak ve yılbaşı akşamı ısı 13-14 gibi daha makul bir seviyeye çıkacak ama siz yine de yazın aklınızda kalan tatil anılarını unutun.
Biz geçen sene yılbaşı akşamı mont, atkı, eldiven üçlüsüyle dururken; ince askılı elbisesiyle üzeri açık mekanda eğlenen genç kızlar vardı mesela.
Gerçi hiç de üşüyormuş gibi görünmüyorlardı. Belki gençlikten, belki tatil modunun insan üzerindeki pozitif etkilerinden...
Siz yine de onlara bakmayın, önleminizi alın. Yılbaşı akşamı burada kırmızı elbisesiz, topuklu ayakkabısız, topuzsuz, küpesiz, kısacası süssüz püzsüz çok daha eğlenceli ve rahat geçiyor, beni dinleyin...

SEVGİ BÖCÜĞÜ OLACAĞIZ
Bizim programımız her zamanki gibi aynı: Yine akşamüstü saatlerinden itibaren benim evde toplanacağız, ardından saat 22.30 gibi, sokakların mahşer yeri olmasından az önce yani, kendimizi Sobe'ye atacağız. Saatler gece yarısını vurduğunda da yine sevgi böcekleri olup birbirimize sımsıkı sarılacağız.
Yaşasın!
Alaçatı'ya gelip yemeği dışarıda yemek isteyenler için de birkaç örnek verelim:
L'escargot: 225 lira (içki hariç)
Alancha: 350 lira (içki dahil)
Barbun: 250 lira (içki dahil)
Alavya: 350 lira (içki hariç)
Meyhane Şerefe: 190 lira (limitsiz içki)