Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Afrika'yı babasının malı sanmak

'Tarihin Arka Odası'nın, bir tarih programı olmaktan çıkıp her telden meselelerin kahve muhabbeti tadında yaşandığı bir mecraya dönüştüğünü daha önce de yazmıştım. Bir tarih programında üçüncü köprünün adı da nükleer enerji de tartışılır hale geldi. Zaten okuyucuların, "Askerlik kısalsın mı?" tadında Bardakçı'yı ti'ye alan mail'ler atması da bu absürd durumu özetliyor. Ancak programda daha da vahim sorunlar var! Yok, Bardakçı'nın 'her şeyi ben bilirim' ruh hali değil, sorun daha da büyük. Sorun, Bardakçı'nın insanlık onuruna yakışmayan bencilce demeçleri! Mesela son programda, 'nükleer enerji olsun mu olmasın mı' tartışmasına yelken açıldığı sırada Bardakçı, "Amerika'ya gittiğimde her yeri ışıl ışıl görüyorum. Ülkemin de ışıl ışıl olmasını istiyorum. Eğer derdiniz nükleer atıklarsa, Afrika orada. Verirsiniz biraz para, atıkları alırlar" diyor. Şu düşünce yapısının bencilliğine bakar mısınız? Parasıyla değil mi kardeşim! Bastırırsın parayı, yollarsın nükleer atıklarını Afrika'ya! Yeter ki, bizim evin önü temiz kalsın, bize bir şey olmasın. Gerisi önemli değil! Bardakçı galiba Afrika'yı babasının malı sanıyor. Bizim canımız can da, Afrikalıların ki, patlıcan mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA