Bu köşede Hülya Avşar'ın Altın Portakal'a jüri başkanı olmasını çok eleştirdim. Hâlâ aynı kanıdayım; Avşar jüri başkanı değil, jüri üyesi olmalıydı. Ama şimdi Avşar'ın eline altın bir fırsat geçtiğini de yazmalıyım...

HAK EDENİ SEÇMELİ
"Bu yıl Altın Koza, Altın Portakal'ı ezip geçecek" diyorduk tam tersi oldu.
Altın Koza hem fiyasko açılış ve sıkıcı kapanış töreni, hem de skandal jüri kararlarıyla büyük hayal kırıklığı yarattı.
Altın Koza'daki bu fiyaskolardan sonra, eğer Altın Portakal açılış ve kapanış törenlerini iyi organize ederse, Avşar ve diğer jüri üyeleri de kolay kolay kimsenin karşı çıkamayacağı kararlar alırsa, Altın Portakal Türkiye'nin en önemli film festivali olduğunu tekrar kanıtlayabilir. Altın Koza'nın öne geçme hayallerini de suya düşürebilir.
Avşar'ın bu altın fırsatı değerlendirmesi için festival döneminde dünyaya kendini kapatması lazım. TV programını, medyada çıkan haberleri, basının yoğun ilgisini vs. hepsini unutmalı. Cep telefonunu bile açmamalı. Sadece ve sadece en iyi filmi seçmeye odaklanmalı. Diğer jüri üyelerine kulak vermeli ama çok da onların etkisinde kalmamalı. Herkesin "Evet, ödülü kazananlar hak etti" diyeceği bir karar almalı.
En zoru da bu zaten; herkesi ikna etmek!