Vaziyete uyanmamız 2008 yılıdır. Düğün dernek kostümlerini kuşanmış Ortadoğulu kızlar Abud Efendi Yalısı'na düzenlenen paket turlara katılıp karakterlerin izini sürüyor, gazetelerde yaşam tarzı - toplum - tarih kıyaslamaları yapılıyordu. Arap âlemi, Türk dizilerine sevdalanmıştı. Geçen sene, eğilimleri erken koklamasıyla maruf life-style dergisi Monocle'un uyanıp balığa çıkmasıyla Lübnan Başbakanı Hariri'nin itirafı aynı günlere düştü. Hariri, "Türk dizileri Ortadoğu'da bir fenomen haline geldi. Neredeyse yaşam tarzı gibi oldu," minvalli bir açıklama yapmıştı. Daha öncesinde, yerinde test etme imkanı bulmuştuk. İsmimin hiç bu hızla kapı açtığını görmemiştim. Beyrut'taki her türlü rezervasyonda öncelikliydi. Çünkü MBC kanalında oynayan Gümüş dizisinde 'Muhannad' adını alan Kıvanç Tatlıtuğ'un sevgilisi rolündeki Songül Öden'in buradaki ismi 'Noor' idi! Beyrut nüfusu Türk dizileri için deliriyordu. Bir Kerem Çatay/ Erol Avcı, Ece Yörenç/Gaye Boralıoğlu kadar hakimdiler sektöre. Kadınlar Kıvanç Tatlıtuğ'un elinde bir limon olmak için ölebilirdi. Erkeklerse açık ara onu işaret ediyordu: 'Asi' Tuba Büyüküstün. Kaldığımız otelin 20'lerinin ortasında, kısa boylu, kelleşmeye yüz tutmuş garsonu, Türkiye'den geldiğimizi öğrenince heyecan yapmıştı: Tuba'yı tanıyor muyduk? "Çok güzel kız," diye iç geçirmişti, "Ben ona âşığım". Sonra da gayet kararlı biçimde gelecek planlarını paylaşmıştı: "Para biriktirip estetik yaptıracağım. Sonra da Tuba'yla evleneceğim." Şimdi Tuba Büyüküstün'ün hamilelik haberleriyle birlikte, Arap dünyası da ahlaki sınırlarını sorguluyor! Haberi duyuran MBC'nin internet sitesinden bir muhabir, "Türk dizileri, Arap dünyasını çok değiştirdi," demiş; "Eskiden olsaydı bir kadının evlilik dışı hamile kalması kimse tarafından tebrik edilmezdi." Fakat hâlâ tuhaf bir şey var: Sanki teki kabul ediyorlar ama ikiz sınırları zorluyor! "Türkiye'de amma demokrasi var, hem evlilik dışı hamilelik hem de ikiz!", "Hamile kaldıktan sonra mı ailelerin haberleri olmuş? Hem de ikiz!", "Ya ikiz? Çok değil mi?"... Nasıl yani? Teke lütfedip razı geliyorlar da ikiz çifte 'günah', katmerli 'ayıp', duble 'yaramazlık' mı?!