Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

İktidara değil muhalefete alternatif olmak durumu...

Meslek olarak siyaseti seçmiş profesyonellere "Bu iş öyle yapılmaz böyle yapılır" diyerek akıl öğretmek, tabii ki çok anlamlı değildir.
Ayrıca bir soruna ilişkin olarak yoğun bilgiye sahip olan yöneticilere söz konusu bilginin bir kırıntısından giderek "Yanlış yapıyorsunuz" demek rüya yorumculuğu gibi bir uğraştan pek fark taşımaz.
Ama köşe yazarlığının kaçınılmazları arasında bu gibi durumlar.
Sonuçta genellikle "Eleştirmek"le "Muhalefet etmek" konumlarını da karıştırmıyor muyuz?
Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidardan giderlerse, sanki onların yerine muhalif gazete yazarlarının geleceği izleniminin oluştuğunu söylemek pek yanlış olmaz. Gazete patronları tarafından susturulan gazetecilerin aslında Başbakan tarafından susturulduğu iddiaları da, galiba bu izlenimi güçlendirmekte.
Şu andaki bu çarpıtılmış görüntünün nedeni Türk demokrasisinin 21'inci yüzyılda da "Tek Parti" sistemine benzer bir duruma girmiş olmasıdır.

Köşe yazarları gibiler
Ne yazık ki, şu andaki muhalefet partileri sözcülerinin iktidara alternatif olmak açısından köşe yazarlarından çok fazla farkları yoktur.
Daha başka deyişle önümüzdeki herhangi bir seçimde AK Parti dışında hiçbir partinin seçimden birinci çıkacağını söyleyebilen yok. Bu durumu sadece kamuoyunun nabzını tutan araştırmacılar değil, muhalif partilerin yöneticileri de bilmekteler. Sonuçta biz gazete yazarlarının asıl yapmamız gereken şey galiba iktidarı eleştirmek yerine muhalefete akıl öğretmeye çalışmak olmalıdır.
Neticede demokrasinin en büyük nimeti "Değişim"in yolunu açık tutmasıdır. Türkiye gibi, bir sorunu çözümlendiğinde en az 10 yeni sorun üreyen bir ülkede bir iktidarın 10 yılda yıpranmaması mümkün değildir. İktidara alternatif muhalefet partilerinin varlığı siyaseti de, toplum moralini de tazeler. Ayrıca güçlü muhalefet iktidarın kararlarında daha dikkatli olmasını ve alternatif çözümlerin varlığını hatırlatmayı da sağlar.

Laf ebeliği siyaseti
Ama sadece laf ebeliği ile ve Başbakanın her söylemine laf yetiştirmeyi siyaset etmek sanan muhalefet tarzının iktidar olmak gibi bir şansının bulunmadığı artık anlaşılmalıdır.
Ayrıca bunu kendilerini muhalif parti sözcüsü zanneden köşe yazarları zaten fazlasıyla yapmaktalar.
Muhalefet partisi kadrolarının köşe yazarlarından farkı, eleştirdikleri kadar, iktidar oldukları takdirde topluma ve ülkeye mevcut iktidardan daha fazla hizmet edeceklerine seçmen çoğunluğunu inandırmakla yükümlü olmalarıdır.
Mesela "Siz 10 yılda Boğaz'a hâlâ 3'üncü köprüyü yapamadınız, biz olsaydık böyle yavaş davranmazdık" diyebilecek vizyona sahip olmayı gerektirir alternatif olabilmek.
Veya İmralı Süreci'ni "Tayyip Erdoğan kazanacak mı- kaybedecek mi" çizgisinde izlemeyi değil "Biz olsaydık bu süreci daha az hatayla yönetirdik" diyebilmeyi gerektirir alternatif olmak.
Kısacası biz köşe yazarları iktidara alternatif olmasak da, davranış benzerliklerimiz yüzünden galiba muhalefete alternatif olabiliriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA