Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Kayseri, İzmir ve Kılıçdaroğlu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir türlü, "Kayseri fiyaskosunu" itiraf edip, özür dilemiyor.
CHP'li milletvekilleri, Kayseri dosyasının yeniden açılmasını sağlamışlardı.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, 23 Ekim 2011'de "kovuşturmaya yer olmadığına" dair karar verdi. Bu karar 26 Ekim 2011'de Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı tarafından onandı.
CHP Genel Başkanı, takipsizlik kararı almış bir dosya hakkında, artık, "yanıldım" demeliydi ama, yeni iftiralarla yoluna devam etti. Bu defa da, "Kayseri'deki yolsuzluk dosyalarının kapatılması için HSYK üyeleri devreye girmiştir" dedi.
HSYK'dan hemen açıklama geldi: "25 Ekim haftası, 'Adalet Günü' etkinlikleri çerçevesinde kutlanıyor; bu doğrultuda Kayseri, Eskişehir, Çanakkale, Trabzon, Konya, Adana, Antalya, İzmir ve Malatya'da toplantılar düzenlendi; çeşitli kurul üyeleri de, farklı illerdeki faaliyetlere katıldı.
Bu kapsamda, Kurul üyeleri, Prof.
Bülent Çiçekli ve avukat Ali Aydın, Kayseri'ye gitti. Bülent Çiçekli 26 Ekim gece uçağıyla, Ali Aydın ise 27 Ekim sabah uçağıyla Kayseri'ye geçtiler. 27 Ekim'de, Adliye ziyareti sırasında bütün hâkim ve savcılarla toplu halde görüştüler; daha sonra da bir panele katıldılar.
28 Ekim günü Kayseri'den ayrılarak Ankara'ya döndüler."
Tarihlere baktığınızda, zaten takipsizlik kararının, HSYK üyeleri Kayseri'ye varmadan önce 26 Ekim'de onandığı anlaşılıyor. Dolayısıyla, Kılıçdaroğlu'nun "HSYK Kayseri'yi korumaya aldı. Bundan sonra adalet zor" iddiası kuru bir iftiradan ibaret.
Öte yandan, dosyaların içeriğini bilmeden İzmir'i savunuyor. İzmir'de "çete" yaftası altında toplu tutuklamalar gerçekleşmesine ben de karşıyım. Zaten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, "Kim sorumluysa bunların üzerine gidilsin" diyor ve asıl, çete muamelesini eleştiriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şener Genç 6 aydır hapiste. İddiaya göre, İzmir Belediyesi'nin 2006'dan 2010'a kadar gerçekleştirdiği 31 ihaleden 27'sini alan işadamı Hakan Say, buna karşılık CHP'ye 300 bin lira ödemiş. Görüntülenen görüşmede, Genel Sekreter Pervin Şener Genç, "Herkes 300 bini konuşuyor, teftiş edilirse ortaya çıkar. CHP'yi karıştırma..." diyordu. Hakan Say da, "Başkanım unuttum gitti" cevabını veriyordu.
Ayrıca, Pervin Şener Genç'in, İşçi Partisi'ne yakın Türkiye Gençlik Birliği üyelerine, İstanbul'a eyleme giderken, köfteci Ünsal Pervanlar vasıtasıyla para aktardığı, bu paranın, köfteciden yemek yenmiş gibi gösterilerek kapatıldığı ileri sürülüyordu.
Kayseri'ye iftira atan ve önce 2008'de, sonra da 2011'de Kayseri Savcılığı'nın verdiği takipsizlik kararlarıyla iddiaların geçersizliği anlaşılmasına rağmen özür dilemeyen Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir meselesinde suskun. Zaten öyle olmalı.
Çünkü konu yargıda. Tayyip Erdoğan da, İzmir'deki yolsuzluk iddialarını diline dolamıyor.
Bence iyi yapıyor. İzmir örneğini vererek, sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nun çelişkisini gözler önüne sermek istedim.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA