Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

İstikrarın zaferi

12 Haziran Milletvekili Genel Seçimi'nin sonuçları, birbirinden ilginç mesajlar içeriyor. Hem ekonomik hem de siyasi açıdan...
Seçim öncesinde yapılan tüm saha çalışmaları seçmenin öncelikli gündem maddesinin "iş ve aş" olduğunu, "sosyal politika reçetesi"nin de prim yaptığını ortaya koymuştu. Bu nedenle AK Parti'yi örnek alan CHP ve MHP de dar gelirlilere yönelik vaatlerle yarışa girmişti. İktidar partisi için yıpranma senaryosu yazanların hesabı tutmadı. Zira, "Bu kadar işsizlik var, hâlâ nasıl oluyor da AK Parti tercih ediliyor?" sorusuna yanıt arayanlar sihirli bir sözcüğün önemini ihmal etti. "İstikrar!"
AK Parti'nin, "İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün" sloganı tabanda tuttu. Çünkü sade vatandaş için "Eldeki bir, daldaki ikiden daha iyi" idi. Yani muhalefet partilerinin "Yapacağım, edeceğim" türü sözleri ile iktidar partisinin "Dün şunları yaptım. Yarın bunları yapmak için destek istiyorum" talebi karşılaştı. Haliyle seçmen, denenmiş ve başarılı olmuş kadroları onayladı. Şu görüldü ki Türkiye seçmeni artık "koalisyon istemiyor." Tek başına iktidarın iş yapma ve neticelendirme biçimini beğeniyor. Memnun olmadığı konulara rağmen, gelecekte bunların çözülebileceğine ilişkin umudunu yaşatıyor. Bu yüzden "siyasi ve ekonomik istikrarı" asla ve asla bozmuyor, gözü gibi bakıyor.
AK Parti'nin "Hizmet siyaseti"nin de seçmenin kararında doğrudan etkili olduğu anlaşılıyor. Hızlı trenler, yeni şehirler, köprüler, tünel geçişleri gibi mega yatırımlar, vatandaşın beklenti çıtasını yükselttiğini teyit ediyor. Bir başka ifade ile Özal sonrasında, AK Parti'nin başlattığı kalkınma hamlesi seçmenin gönlünü fethetmiş görünüyor. Böylece Başbakan'ın, "Hizmet ettik, seçmen bunu karşılıksız bırakmayacaktır" tezi doğrulanmış oluyor.

***

Seçimin AK Parti penceresinden değerlendirmesi, "Gıpta edilmesi gereken başarıdır." Ve bu sonuç, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ı, yakın gelecekte yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde rakipsiz hale getirmiştir. Ancak AK Parti'den, "Yeni Anayasa"ya mutlak uzlaşı ile öncülük yapması da istenmiştir.
CHP ise yıllardır ihmal ettiği Anadolu'yu yeniden keşfederken seçmeni, değiştiğine ve ülkeyi yönetebileceğine yeterince ikna edememiştir. CHP hala yerleşik devletçi zihniyetin temsilcisi gibi algılanmaktadır. Kürt sorununda, türban konusunda sergilenen zigzaglar, Hakkari'de başka İzmir'de başka türlü konuşma denemeleri seçmenin dikkatinden kaçmamıştır. Yine de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na bir dönem daha partinin başında kalabilmesi için sinyal gönderilmiştir.
MHP'ye gelince... Kürt milliyetçisi- Türk milliyetçisi kutuplaşması sandığa yanmıştır. Özerklik talepleri, terör yoluyla toplumu tehdit etme manevraları karşısında MHP, Meclis'e bir sigorta olarak taşınmıştır. Kuşkusuz, kasetler marifetiyle siyaseti düzenleme oyunlarına da seçmen cevabını vermiştir. Buna rağmen MHP lideri Devlet Bahçeli, parti içinde güven tazelemek zorunda kalacaktır. Evet, MHP barajı aşmıştır ancak Devlet Bey'in parti içi barajı aşıp aşamayacağı muhtemel kongre ile tespit edilecektir.
BDP destekli bağımsız adaylar ise seçim barajının sürdürülemez olduğunu kanıtlarken henüz tüm Türkiye ile bütünleşemediklerini göstermişlerdir.
Sonuç olarak, bu seçimin galibi "İstikrar" dır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA