Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

MHP'nin tanımı ve Kürt sorunu

Her ne kadar konu "siyasi manevra" kaldıracak türden değilse de Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturduğundan bu yana gerçekleştirdiği en başarılı siyasi hamle oldu. CHP yöneticilerinin, Kürt sorununun çözümünde ortak payda bulma niyetiyle Başbakan Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşme en azından heyecan dalgası yarattı. "Dayatma görüntüsü vermek istemiyoruz" gerekçesine dayandırsa da CHP, şimdilik elini taşın altına sokmadan kamuoyunda puan topladı. AK Parti ise "İleride ihtiyaç duyulduğunda mazeret icat edemesinler" düşüncesiyle CHP'ye mesafeli durmadı. Tabii beklenti düzeyi yükseldikçe gözler MHP'ye çevrildi. Esasen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konjonktüre göre politika değiştiren bir siyasetçi değil. "Kürt sorunu" vurgusunu bile "etnik temelli ayrışma projesi" olarak gören MHP liderliğinin, CHP'nin arkasına takılmasını beklemek zaten gerçekçi olmazdı. Ama buna rağmen MHP'nin kaçamayacağı önemli bir platform var:
"Anayasa Uzlaşma Komisyonu!"
Parlamento'daki dört partinin eşit sayıda temsilci verdiği bu komisyon, anayasa yazım çalışmasına geçmeden önce toplumun farklı kesimlerinden görüşler derledi, ülkenin dört bir yanında çalıştaylar düzenledi. Edirne'nin de Diyarbakır'ın da sözüne kulak verdi.
Bugün, "Kürt sorunu" ifadesini ağzına dahi almayan, sadece "terör sorunundan" bahseden MHP'de bile iç dinamikler, "demokrasi açığı sorununu" kabul ediyor. Bir adım ileri giden parti kurmayları, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda tüm meseleler ele alınabilir" diyebiliyor.
CHP'nin Kürt sorununda aniden sahneye çıkışı,
Gündeme ağırlığını koyan Bağımsız Milletvekili Leyla Zana'nın Başbakan'a umut bağlayan sözleri,
Irak Bölgesel Kürt yönetiminin terör örgütüne silah bıraktırma girişimi,
ABD'nin aynı yöndeki mesajları,
4. Yargı Paketi'nde özgürlük-güvenlik ekseninde atılacak ileri adımlar artık yeni bir kavşağa girildiğini gösteriyor.
MHP, "Türk vatandaşlığı" tanımından taviz vermeyeceğini ilan etmiş olsa da BDP ve siyasal Kürt hareketi "hukuki statü" arayışını korusa da "Türkiye'ye özgü bir formül" ihtimali eskisi kadar uzak değil. İronik biçimde, MHP'nin sahiplendiği çerçeve yeni sürecin müzakere tabanı olabilir:
"Herkes hukuk önünde eşittir. Hiç kimse hiçbir sebep ile ayrımcılığa tabi tutulamaz!"

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA