Dünya krizden çıkmanın yolunu bulamadı henüz. Şimdi gözler Japonya'da. Kur savaşları ortalığı yıkıp geçecek. Büyümenin adresi ihracatta fiyat esnekliği dönemi çoktan kapandı.
Herkes mal sattığı pazarda güçlü olmanın yolunu arıyor. Tasarım, marka, inovasyon olmadan olmuyor.
Ama asıl maharet mal ve hizmet ihracatının yanına finans paketini eklemek.
Hükümet, geçen yıldan beri Merkez Bankası ve Eximbank kanalıyla ihracata cansuyu veriyor. Hızlandıran etkisiyle bankacılık sisteminin havuzu büyütmesini bekliyor. Bankalar bir türlü ihracatın finansmanının uzun vadeye yayılmasına yanaşmadı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bile isyan etti duruma. Uzun vadeli ithalata KDDF konulması boşuna mı?
***
Türk Hazinesi çalışıyor.
ABD ve
Japon Eximbank'ı gibi hem ihracatçısına doğrudan kredi vermeye başladı, hem de Balkan ve Afrika ülkelerine. MB her sahada aktif.
Türkiye İhracatçılar Meclisi
(TİM) Başkanı
Mehmet Büyükekşi, büyümenin lokomotifi ihracat için ihtiyaç duyulan kredi havuzunu büyütmeye çabalıyor.
Stratejisi bankalarla kavga yerine ortak çözüm yaratmak. Geçen yıl ilk adımı atarak Bankalar Birliği ile bir araya geldi.
Toplantı verimli geçince, katılım bankaları ve faktoring derneğiyle de buluştu.
Eximbank'ı davet etti. Görüşmelerin sonunda da teknik donanımı ağır basan bir komisyon kuruldu. MB ve BDDK'ya bilgi verildi.
***
MB Başkanı
Erdem Başçı, yaratılan sinerjiden etkilendi. "Eximbank üzerinden
5 milyar dolar krediyi hemen kullanın, bunu
10 milyar dolara yükselteyim" dedi.
Libor artı
0.75 düşük faizli kredi cazip. Fakat vade 120 gün. Bankalar da yatırım garantisi vermiyor! İhracatçı bu riski alabilir mi? 5 milyar dolarlık ikinci kota bu yüzden dolmadı ama MB, bir taşla iki kuşu birden vurdu. Eximbank'a kullandırılan 5 milyar dolarlık reeskont kredisini TL verdi, dolar olarak geri aldı.
Dolaylı yoldan piyasaya girip denge sağladı.
Dövizde oynaklık olmadığını gören TİM, modele dört elle sarıldı.
***
Bu yaklaşım yetti. TİM, bu kez üç konuyu gündemine aldı. 2.5 aydır ders çalışıyor. Detayları açıklanmadı ama yılbaşından itibaren kredi genişlemesine yüzde 15 sınırı koyan MB'den pozitif ayrımcılık istiyor. "Tüketici kredilerinde sınırlama olsun ama yatırım kredilerinde olmasın" diyor.
Ayrıca BDDK'nın ihracat kredilerindeki karşılık oranlarının düşürülmesini isteyecek. Son talebi ise Bakanlar Kurulu'ndan... İhracatçıdan Banka Sigorta ve Muamele Vergisi (BSMV) alınmasın, istiyor.
Elinde emsal var. KOSGEB kredilerinde de BSMV alınmıyor. Sözün özü, kararlar ekonominin aktörlerini değil, siyasetçiyi ilgilendiriyor. TİM, yakında Başbakan Yardımcısı Babacan'ın kapısını çalıp, destek isteyecek. "Bu kolaylıklar sağlanırsa,
150 milyar dolarlık kaynak girişi olabilir" diyecek. TİM, Türkiye modelini yaratmaya çalıştığını söylüyor. Siyasetçi destek verir mi?