Türk ekonomisinin sağı solu belli değil. İkide bir tökezliyor. Bir anda ayağa kalkıp toparlanıyor. Sanayi üretimine bakar mısınız? Bir ay inişte, bir ay çıkışta. Eskiden ekonomi hava durumu gibiydi. Ya kuraklık ya da aşırı yağış beklenirdi. Bir canlanır, bir daralırdı. Şimdi öyle mi? Ekonomi yönetimi para politikasını sıkılaştırdı. Sıcak para ve normal kredi hacmiyle ekonomiyi canlandırma deneyimini sürdürüyor.
İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen Küresel Ekonomi Forumu'nda, "İstanbul Finans Merkezi, Yükselen 2023 Vizyonu" paneli sonrası bir grup gazeteciyle birlikte Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'ya, "Ekonomi U dönüşü yaptı mı?" diye sorduk.
Başçı, "İşgücüne katılım da, istihdam da artıyor. Göstergeler hizmet sektöründen katkı geleceğini gösteriyor. Bunları birleştirdiğiniz zaman, U dönüşü son çeyrekte başladı diyebiliriz" dedi.

Büyüme aklımızı karıştırıyor bizim. Başçı'ya göre, ihracatın büyümeye katkısı kadar iç talep de katkı yaparsa, bu defa iki ayak üstünde bir büyüme sağlanacağı için rahatlıkla yüzde 4 büyümeyi aşabiliriz.
Dünya krizi ve yaklaşan seçim sürecini dikkate alırsak, gelecek üç yılda büyüme kritik. Üç ihtimalli bir maç bu. Ya yüzde 4 büyüyeceğiz ya yüzde 5'i yakalayacağız. Ya da 5'in üstüne çıkacağız. Başçı, "U dönüşü başladı" diyor ama ciro ve sipariş endeksi, tüketici güven endeksi öyle göstermiyor! Altı ay için yatay seyir sinyali veriyor.
Rakamlara yön verenler ekonominin dinamizmine çok güveniyor. Fakat Başkan Başçı'nın iyimserliğini geniş kitleler paylaşmıyor.

Türkiye'de 18 milyon aile var, 4 milyon da girişimci... Parasını çekip yeni ev ve otomobil alanlarda artış yok. Yeni girişimci sayımız fazla değil.
"Bas düğmeye, ekonomi canlansın!" Mümkün mü? Japonya'ya bakar mısınız? 20 yıldır durgunluktan kavruldu. ABD ve AB'de faizler yerlerde... Dolayısıyla ekonominin yönü en geç nisanda belli olacak.
Merkez Bankası para musluğunu sıktı. Kredi hacmini yıl başında yüzde 15'le sınırladı. Ama bu ay kredi hacminde artış var. Kaygılanmalı mıyız? Başçı, "Yüzde 15 iyi bir kredi büyümesi. Yıl sonunda bankalar kendilerini büyük göstermek için hem aktif hem pasiflerini büyütmeye çalışır. Büyüme bundan kaynaklanıyor. Bunu biz yönetebiliriz" diye konuşuyor.
Krediyi halk ve şirketler kullanır. Şirketler bu parayı kullanacak ki Türkiye verimli büyüsün. Faiz düşer, para bollaşırken kredi genişlemesine bant koymak neyin nesi?