SABAH'TAN MEKTUP
Birinci sayfada "SABAH bu süreci neden destekliyor", bu köşede ise "Geleceğe ışık, tarihe dip not" başlığıyla verdiğimiz son mektubum kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Sağ olun, siz SABAH okurlarından da olağanüstü destek buldu.
Gelen mail'in haddi hesabı yok. Sadece ikisini aktaracağım. Başlı başına simge oluşturdukları ve bin yıllık kardeşliğin yeniden fışkıran gür filizlerini müjdeledikleri için.
***
İlk mesaj Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı, sevgili dostum Ali Şen'den. Kısa ama öz yazmış. Şöyle diyor:
"Sevgili Erdal; büyük gazete demek, en kritik konularda taraf olabilmek demek. Bugünkü yazın, topluma fikrini söylemen muhteşem. Candan tebrik ederim kardeşim."
***
İkinci mesaj ise Güneydoğu'dan. Diyarbakır'dan. "Diyar56" rumuzlu okurumuzdan:
"Erdal ağabey; işletmemizde sadece sizin gazeteniz okunuyor. Özellikle abone de olduk. Diğer yayın organlarından daha gerçekçi olduğunuz için. İyi oluşumlara çamur atmıyorsunuz ve bu da çok sevindirici bir şey. Ve ben de bir Kürt vatandaşı olarak sizin bugünkü az ve özlü yazınızı okudum. Bir devletin veya bir toplumun durumunu, gidişatını iyi veya kötü bir şekilde gösteren medyadır. Maalesef bizim ülkemizdeki medya bizi birbirimize her zaman kötü gösteriyor ve iyi kötünün karşısında mağlup düşüyor. Biz bu zihniyetten bunaldık artık. İnsan gibi yaşamak istiyoruz. Ne mutlu bu sürece destek verenlere..."
***
Anlamlı örnekler olan bu iki mesajın anlamını ve değerini daha iyi takdir edebilmeniz için o mektuptan bir paragrafı hatırlatmak istiyorum:
"Biz SABAH Ailesi olarak, aynı gök kubbe altında ve aynı bereketli ve de kutsal topraklar üstünde hep birlikte sonsuza kadar kardeşçesine yaşayabileceğimize inandığımız için, bu süreçte elini taşın altına sokanlardan olmak istiyoruz."
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...
