Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ATİLLA DORSAY

Galatasaray olmanın kaçınılmaz acısı

Beyoğlu'nda aklımı taktığım eski binaların başında gelen eski Galatasaray Postanesi onarılıp açıldı, bir Galatasaray müzesi olarak... Hayır, açılışa davet filan edilmedim. Galatasaray'ın öyle incelikleri yoktur. Yani kurumu ilgilendiren bir konuda bile kurumdan mezun olmuş ve konuya ilgi duyabilecek, dahası konuyu kamuya tanıtabilecek kültür insanlarını çağırmak akıllarından geçmez. Ben tesadüfen keşfedip girdim. Ve hayran kaldım. 1875'de Theodor Sıvacıyan tarafından yaptırılmış olan bina, 1907'de Posta İdaresi tarafından satın alınmış. 1943'de İstanbul Radyosu ilk yayınını buradan yapmış. 1971'de eski eser olarak tescil edilmiş. 1977'de (üçüncü kez!) yanan bina, 1982'den itibaren Galatasaray Postanesi olmuş. 2002'de onarımı kararlaştırılmış. Sinan Gerim'in projesi ve İnan ve Suna Kıraç'ın katkılarıyla, bu başarılmış. Dışardan bir mücevher gibi duran binayı gezerken, iç güzelliğini de keşfedip hayran kaldım. Bir katı Galatasay lisesi/üniversitesi, bir katı Galatasaray Spor Kulübü müzesi olan binanın koleksiyonları, bağışlarla giderek zenginleşecek. Ama işte, şaşırtıcı bir şey: Sanat, medya, eğitim gibi alanlarda isim yapmış ünlü mezunların listesini içeren büyük pano, nedense üzerine asılmış bir hat levhasıyla büyük ölçüde kapatılmış. Ben kendi adımı kıyısından yakalayıp buldum, bazılarıysa hiç okunmuyor. Bunun o insanlara bir tür hakaret olduğunu kimse düşünmemiş. Ben size demedim mi, Galatasaray kendi mezunlarını adam yerine koymaz diye!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA