- Bu konuyu da abartıyoruz. Örneğin or- ganik tohum diye bir kavram var; tohu- mun kendisi zaten organiktir. Daha faz- la nasıl organik olabilir? - Tabii organik bir bitkinin tohumu iyi bir başlangıç; çünkü hiç olmazsa genetik değişime uğramadığını biliyorsunuz. Daha önemlisi, tohumlar bitki belli hastalıklardan etkilenmesin diye ilaçlanıyor, etrafına koruyucu birtakım kimyasallar geçirilebiliyor. Bunlar toprağa ve bitkiye zarar verebiliyor. Organik tohumda bunlar olmaz. - Sektör organikle de yetinmemiş, biodi- namik diye bir alan yaratmış. Büyüye va- ran birtakım şeyler var işin içinde, ama sonuçlar gerçekten şaşırtıcı. Örneğin bağ sıraları arasına yabani otlar dikiyor- lar. Söylendiğine göre bitkiler birbirle- riyle konuşur, güç alırlarmış. Bağa trak- tör sokmayıp, toprağı atla sürüyorlar- mış. Buraya kadar nispeten anlaşılır ama ondan sonra ayın çeşitli evrelerin- de belli işleri yapmak gibi kurallar geli- yor ki bunlar gerçekten davul tozu, mi- nare gölgesi gibi. - Biodinamiğin de sertifikası var. Demeter deniyor bunlara. Demeterli ürün önce organik olmak durumunda. Birtakım bitkileri tarımsal ürünün sağına, soluna ekmek zaten organik tarımda kullanılan bir yöntem. Böceklerin yaklaşmasını, rüzgarın ürünü etkilemesini engelliyor. Demeter'de ayın konumuna göre hasat belirleme gibi şeyler aslında doğru. Çünkü ayın dünya üzerinde çekim alanı var; med-cezir oluyor. Aynı şey bitkiler içinde de oluyor; bitkilerin suları yapraklara kadar gidiyor ve tekrar çekiliyor. Ağacı budadığınız zaman eğer su bütün dallarına ulaşmışsa, ağaca zarar veriyorsunuz. - 21. yüzyılda belki bu birçok kişiye ko- mik gelebilir ama kalite üzerinde etkisi olduğuna ben de inanıyorum.