Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Domuzdan kompleks ilacı

Ruhbilimcilerin "sevgi-nefret karışımı" dedikleri bir çatlaklık türü var insan doğasında. Bir şeyi ya da kişiyi hem çekici hem itici bulabiyoruz. İngilizlere karşı ulusal bilincimizdeki Osmanlı mirası duygularımız o biçim bir çelişki içerir. Bir yandan kuşkuyla bakarız onlara. "İngiliz politikası" tilkiliktir, entrikadır, yüze gülüp arkadan vurma kaypaklığıdır.
Ama bir yandan da hayranızdır. En güvenilir malları onların ürettiğine inanır, "Asılacaksan İngiliz ipiyle asıl," sözünü ata öğütü sayarız.
Ahlak kurallarına en çok İngiltere'de uyulduğu inancı da çok yaygındı ülkemizde. Orada hiç yolsuzluk yapılmadığı, rüşvet alınmadığı, herkesin başkalarının haklarına her zaman saygılı davrandığı söylenirdi. Ben çocukken aile çevremizde "İngiltere görmüş" bir büyüğün anlattıkları kulağımdadır: "Bizde tramvaya binerken millet birbirini ezer.
Londra'da otobüs bekleyenlerin sıraya girişini görmelisiniz. Tek kişi öne geçmiyor!"
Neyse, komplekslerimizi besleyen imrentilerden kurtulabiliriz artık. İngiltere'de rezillik paçalardan akıyor. Parlamentodan tutun da bankalara kadar her kesimde avantacılık yarışı var.
Geçen hafta "güvenilir" Independent gazetesinin resmi kaynaklara dayanarak verdiği haber yetmeli "otobüs kuyruğundaki İngiliz ahlakı" inancımızı sarsmaya.
Zor bulunduğu için devlet eliyle dağıtılan domuz gribi ilacı Tamiflu'nun verildiği her yedi "hasta" İngilizden altısının numara yaptığı anlaşılmış. Turp gibi oldukları halde ilacı stoklamak amacıyla "Ölüyorum, bitiyorum," diye domuzzede rolüne çıkıyormuş açıkgözler.
Ayrıca, birçoğu o sayede işe gitmeyerek domuz gibi çamura yatıyormuş.
Biliyorum, bizde de domuzluk çok. Gidermek için elimizden geleni yapmalıyız. Ama, kimselere imrenmeden, kendimizi aşağılamadan...

KAFALAR
Ulusal kompleks lafları ederken abartmıyorum.
O derdimizin en berbat belirtisi taklitçilik. Öteki adıyla Batı maymunluğu.
Bir vatandaşımızı korkutmak isteyen başka vatandaşlar ona ne yolladılar, biliyor musunuz?
Kesik köpek kafası!
Peki, bu parlak tehdit yöntemini kullanmaya nasıl karar verdiler dersiniz? Kendi buluşları mı?
Değil. Baba romanının filminden esinlenmiş oldukları besbelli.
Orada ürkütülecek birine kesik at kafası yollanır ya. Mafya raconudur.
Bu pisliği yapan itlere sesleniyorum:
Yahu, yabanilik ederken bile Amerika'dan kopya çekiyorsunuz. Türk usulü bir şey akıl edecek kadar beyniniz yok demek ki.
Size ne yollayayım? Eşek kafası mı?

UYGUN SPOR
Çanakkale' deki bir spor olayı pek hoşuma gitti: "En Yavaş Bisiklet Sürme Yarışı" düzenlemişler. Bitiş çizgisine son ulaşan birinci olmuş.
Bilen bilir: Bisiklet üstünde hızlı değil, yavaş gitmek zordur. Denge ister çünkü.
Keşke ülkemizde yaygınlaşsa o hüner. Ve herkese esin kaynağı olsa. Yanlış hedeflere doğru yarışa kalkıp hızlananlarımız pek çok da, denge tutturabilen o kadar az ki...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA