Türkiye'nin en iyi haber sitesi
METİN SEVER

Kadın erkek ilişkisi kriminal bir ilişkidir

Kabul edelim ki, biz erkek milleti biraz 'argonotuz'dur. Argonot nedir? Kafadan bacaklı bir deniz canlısıdır. (Bu kafadan bacaklı tanımlamasının da ayrıca manidar olduğunu söylemeliyim!) Bitkiye benzer. Deniz dibinde kayalara tutunarak yaşar. Bu 'arkadaşın', orijinal bir döllenme yöntemi vardır. Spermlerini birçok deniz canlısı gibi "Nasılsa birilerini bulur," diye ortalığa salıvermez. Tabiri caizse eşeği sağlam kazığa bağlar. Cinsel organı bedenden ayrılır, hedefe kilitli füze gibi gider dişi argonotu bulur. Döller ve sahibine geri döner. Yani erkeklere göre daha gelişkin bir 'teknolojiye' sahiptirler! Erkek milleti bunların yanında Birinci Dünya Harbi'nden kalma Rus tankları gibidir. Erkek gövdesiyle gitmek zorunda! Gövdesiyle gittiği halde spermin milyonlarcası boşa gider. Ancak 300 milyonda biri hedefi vurur. Ancak "Her şerde bir hayır vardır," diye düşünebiliriz. Yani iyi ki, erkekte 'geri bir teknoloji' var. Tersi durumda ortaya çıkacak hengameyi tasavvur edebiliyor musunuz? Gidenler gelmez, yanlış yere gider. "Bu benimkiydi, değildi," tartışmasından üçüncü Dünya Savaşı çıkardı. Ancak haksızlık etmeyelim. Erkek milletinin argonottan üstün yanları da vardır. Mesela soyunu sürdürme içgüdüsü olsa bile sadece döllenmek için sevişmez. Bir peygamber böceği ise asla değildir. Bir peygamber böceğinin erkeği gibi sırf soyu sürsün diye çiftleşme sonrası dişisi tarafından yenileceğini bile bile kapıyı çalmaz. Cinselliğin renkli bir lunapark olduğunu keşfedecek kadar toplumsal ve kültürel bir varlıktır!

KADINLARIN PATRİOT SAVUNMA SİSTEMLERİ
Ancak erkeğin peygamber böceği gibi davranmaması zaman zaman ciddi sonuçlar doğurabiliyor. İçgüdüleriyle hareket edip "Ne olursa olsun çocuk doğuracağım" diyen kadınlarla erkekler arasında yeni savaşlara yol açabiliyor. Bu durumda erkeklerin argonot durumundan sıkılan kimi kadınlar da erkeklerin güdümlü füzelerine karşı, Patriot savunma füzeleri geliştiriyor. Bu noktada kadınların en önemli müttefiki ise tıp dünyası. İlk önce sperm bankası diye bir şey icat ettiler. Erkekler "Ulan ne kadar önemliyiz, sperm bankası bile kuruldu. Küresel sermayeye entegre olduk. Yatırırım spermi faiziyle gül gibi yaşarım!" diye sevinse de; işin içinde iş var. Bu gelişme erkek milletinin tasfiyesine neden olabilir! Çünkü banka varsa, banka soygunu da banka hortumlaması da vardır. Netekim kısa süre önce Hindistan'da bir sperm bankasından 101 numune çalındı. Hayatımıza 'sperm hırsızlığı' diye bir kavram girdi. Geçen hafta Antalya'da bir doktor, rızası dışında kendisinden çocuk doğurup nafaka isteyen sevgilisini 'sperm hırsızlığıyla' suçladı. Daha önce de Deniz Akkaya 'sperm hırsızlığıyla' suçlanmıştı. Almanya'nın ünlü tenis yıldızı Boris Becker'in başı da aynı nedenle Rus manken Angela Ermakowa'la derde girmişti. Ünlü tenisçinin avukatı, çocuğun normal cinsel ilişkiden değil, müvekkilinin 'oral seks sırasında spermlerinin çalınarak' dünyaya getirildiğini ileri sürmüştü. Ben 'hırsızlık' sözcüğüne mesafeli dururum. Çünkü hırsızlık, özel mülkiyetin ve adaletin olmadığı yerde gerçekleşir. Yine de doktorun savunması tartışmaya değer: Bakın ne diyor: "Tecavüze uğrayan bir kadının doğuma zorlanmasıyla sperm hırsızlığı yapan bir kadının, erkeği iradesi dışında babalığa zorlaması arasında fark yoktur." 31 yaşındaki sevgili ise, "Spermleri cüzdanından mı çaldım?" diye soruyor. Bu konuda benim küçük soruşturmama verilen yanıtları ise şöyle:

Korunurken hamile kalır ve "Doğuracağım," derse evlenmem ama çocuğa gerekli desteği veririm.
İnsanların cinsel yaşamını hayvanlardan ayıran en önemli özellik, insanın psikolojik ve fizyolojik dürtülerinin çerçevesinin gelenek ve kültürle çizilmiş olmasıdır. Kadının yaklaşımı içgüdüsel. Bu kararı iki kişinin birlikte vermesi lazım.
Bir ilişkide kadın hamile kalırsa doğurup doğurmama kararı kadına aittir. Ancak adamı babalık için zorlamamalı.
Erkeklere ders olsun, kadın doğurmalı ve babalık hakkı istemeli.

Yani netameli bir durum. Bu nedenle topu orta sahada çevirip, durdum. Kim haklı siz karar verin istedim. Ama unutmayalım ki, kadın-erkek ilişkisi biraz 'kriminal' alanla ilgilidir! Bu konudaki son sözü de Tekeşlilik kitabının yazarı Adam Phillips'e bırakayım. "Bir çift, işleyecek suç arayan iki suç ortağından oluşur. Suç işlemeye en yaklaştıkları durum ise cinselliktir çoğu kez."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA