Dün GÜNAYDIN'da dünyaca ünlü kadınların eşofmanla gezmeleri haberdi. Jennifer Lopez'den tutun da genç kızların ikonu Rihanna'ya, Rita Ora'ya, Victoria's Secret mankenlerine kadar hepsi spor kıyafetleri, taytları, eşofman takımları, spor ayakkabılarıyla geziyorlar artık.
Bizim Emirgan-Kuruçeşme hattında da durum böyle. Diyelim Gülben Ergen'i Bebek'te kuaföründe ya da öğle yemeğinde spor taytı ve ayakkabılarıyla görebilirsiniz. Ya da Demet Şener'i, Tuba Coşkun'u, Gülşen'i ve tabii ki iki yıldır spor giyim aşkına kapılmış beni.
artık trend sa ğlık
Nişantaşı'nın süslü ve markalı kadınları geride kaldı yani. Moda artık bu giyim tarzı. Peki neyin modası?
Dolabımının baş köşesi spor eşyalarıyla dolu olan ben kendimden biliyorum söyleyeyim.
1- Benim gibi spor takıntınız varsa günün bir bölümünü mutlaka sporda geçiriyorsunuz. Ee işler güçler, toplantılar da var. En kolayı spordan sonra çantanıza attığınız spor eşyalarınızı giyip devam etmek.
2- Spor kıyafetle süslü olmanıza, çanta, ayakkabı hesabına girmenize gerek yok. Bir ince kapatıcı, bir ruj, hafif allık yetiyor şıklığınızı tamamlamaya.
3- Artık kokoşluk değil, sağlık trend. Sporcu kişiliğinizi sürekli üzerinizde taşıyabiliyor, içinizde çığlıklar atan mesajı da veriyorsunuz: 'Sağlıklıyım, gencim, ölmeyeceğim ben!' (İlle bi'şeyle kafayı bozacağız ya, sağlıkta bile delirebiliyoruz).
4- Spor kıyafetler artık çok şık, çok çeşitli ve tabii ki daima inanılmaz rahat. O rahatlığa alıştınız mı içinizden topuklu ayakkabılarla mücadele vermek gelmiyor.
5- Üstelik doğal görüntünüzle daha genç duruyorsunuz.
Not: Pek tabii ki spor kılıklarla gezmek de özen istemiyor değil. Yok öyle bedavadan trend. Neyi neyle giyeceğinize, şapkanıza, bilekliklerinize, yeni çıkan spor ayakkabılarına, stillerine de uyanık olmanız gerek. Öyle diz izli eşofman falan aslaaaa!
İşin raconunu başka sefer anlatırım...