2- Öncelikle yöneticilerin kötü niyetli bağlantıları ve menajerler aracılığıyla yapılan anlamsız transferler son bulmalı. Mali yapı düzgün olursa, sırasıyla her sorun çözülür
ERMAN TOROĞLU
Dernek statüsü artık kaldırılmalı
1- Devlet zaten futbolun içinde, ama ne kadar içinde. Arada sırada giriyor ve çıkıyor. Bence tam içine girmeli. Neden; çünkü kulüpler inanılmaz derecede kötü idare ediliyorlar. Disiplin yok. Bunun sebeplerinin başında da kulüplerimizin dernek statüsünde idare edilmesi geliyor. Adamın kendi iş yeri olsa kulüplerde yaptığını yapamaz, o zaman iflas eder. Ama futboldan en ufak nasibini almayanlar göreve geliyor, gazetecilerle iyi ilişkiler kuruyor, bol bol resimler çektiriyorlar, televizyonlara çıkıyorlar... Nasıl olsa parayı kendileri kazanmadılar, yıllarca seyirciyi aldatmışlar, onlardan gelen paralarla, devletten gelen paralarla at oynatmış sonra da çekip gitmişler. Bunu engellerseniz durum düzelir, engelleyemezseniz düzelmez. Bu kadar basit. Artık o kadar küstahlaşıyorlar ki bunları anlatanları seyircilere hedef gösteriyorlar dövmeleri veya tartaklamaları için. Türkiye'de şike olayı çıktı herkes işin iç yüzünü gördü. Bu şike Türkiye'de yıllarca yapıldı, hem de köküne kadar. Bu alemin içinde çocukluktan beri varım. Baktı ki seyirci oynanan orta oyun, aldatılıyor sonra maçlara gitmemeye başladı. Bu kadar basit. Adam haklı. Türkiye'de maç seyrediyor ağır çekim gibi. Dönüyor İngiltere'ye, Almanya'ya çatır çatır kemik sesleri, kütür kütür ikili mücadeleler, kütür kütür goller var. Niye bizim mehter takımlarını seyretsin.
2- Siyaset futbola tam olarak girmeli. Bakın bakalım son 10 yılda göreve gelen federasyonlarda kaç tane futbol oynamış kişiye rastlayacaksınız. Bu alemi bilen, etkili... O zaman neden bu işlerin iyi gitmediğini de anlatmaya gerek yok.
LEVENT TÜZEMEN
Kavgacı söylemler men cezası almalı!
1- TFF yönetimlerinin istikrara ve güvene ihtiyacı var. Türkiye kadar futbolda federasyon başkanını değiştiren bir ülke hatırlamıyorum. Örnek mi; 1900 yılından bu yana Almanya mevcut başkan dahil 11 başkan futbolu yönetmeye soyunmuş. Türkiye'ye bakalım, 1923 yılından bu yana Yıldırım Demirören dahil 46 başkan ve 66 federasyon futbolu yönetmek ve çözüm üretmek için iş başına gelmiş. En renkli ülke İspanya'nın futbolunu yöneten başkan Angel Maria Villar, 1988'den beri görevinin başında. Türkiye eğer önce başkanında istikrarı sağlayamazsa futbolda da yamuk olan boynunu düzeltemez. Çünkü TFF'nin bir duruşu yok. Sadece nabza göre şerbet veriyorlar. Kurullarına ise güven yok. Çünkü verdikleri cezalar konusunda standart ve adalet yok. TFF'yi önce istikrarlı hale getirmeliyiz ve güvenilir bir yapıya büründürmeliyiz. Ayrıca TFF kulüplerin sorunlarına çözüm üretmeli, yol göstermeli, gerektiğinde koyduğu kurallara uymayanları kamu vicdanını da rahatlatacak biçimde cezalandırmalı. Ne yazık ki bizim TFF futbol kulüplerinin emir eri gibi hareket ediyor. Güçlü olana ve bağırana diz çöküyor, adam gibi kibarca hakkını arayanlara güç gösterisi yapıyor.
2- TFF, Haziran ayında yapılacak seçimde kulüplerin istediği isimlerden değil objektif, dürüst, kaliteli ve konularının hakimi kadrolardan oluşmalı. Listeye girecek isimler biat kültürüyle seçilmemeli, gerektiğinde yanlışa 'dur' diyebilecek kişilikli insanlardan oluşmalı. Federasyon gerektiğinde kapılarını ardına kadar açmalı, gerektiğinde de koyduğu kuralların uygulanması adına demir kapılar örmeli. Öncelikle kavga ortamı son bulmalı, Türk futboluna söylemleriyle zarar verecek başkan ve yöneticiler "Şeriatın kestiği parmak acımaz" felsefesiyle Türk futbolundan men edilmeli.
ÖMER ÜRÜNDÜL
Tüm birimler bir araya gelmeli
1- Benim bu konuda her zaman söylediğim bir şey var. Futbolun içindeki tüm birimlerin bir araya gelerek bu kronikleşmiş rahatsızlığı giderecek tedbirleri almaları gerekiyor. Ama bunların yapılacağına dair de bir ışık şu ana kadar görünmedi.
2- Değişmesi gereken o kadar çok şey var ki... Öncelikle kavga ortamının en aza indirilmesi şart. Takımlarımızın transfer ettiği yabancı futbolcuların (en kalitelileri de dahil olmak üzere) geldikten sonra yüzde 90'ı fiziki düşüş yaşıyor. Bunun nedenlerini çözüp halletmek lazım. Aynı zamanda ligimizin temposunu ve kalitesini artırmamız gerekiyor.
İSKENDER GÜNEN
Vasıflı yöneticilerin dönemi başlasın!
1- Her geçen gün düşüş içerisinde olan bir futbol yapımız var. Bunda her kesimin büyük bir suçu var. Çünkü büyük bir güvensizliğin olduğu yerde doğru ile yanlışı ayırt edebilmek son derece zor. Bana göre bu güvensizliği aşmadan bugünkü durumu düzeltme şansımız yok. Gerek kulüp takımları bazında gerekse Ulusal Takım bazında aldığımız sonuçlar ve de dünya sıralamasındaki yerimiz... Bugün yaşanılan durumdan elbirliğiyle kurtulmazsak daha da kötü günler yaşayabiliriz.
2- Yıllardır hakemler, teknik adamlar ve oyuncular her türlü eleştirinin hedefi oldular. Bana göre sorun yöneticilerde. Çünkü futbolu yönetme becerisi olmayan göreve geldiği günden bıraktığı güne kadar bunu bir araç olarak düşünen yönetici kirliliği var. Öncelikle bunlardan kurtulmak gerekiyor.
METİN TEKİN
Yapılanları unut yeniliklere bak!
1- Bunların cevabını şudur diye söylemek mümkün değil. İşin içinde birçok faktör var. Tribün şiddeti, Passolig uygulamasının tribüne olumsuz yansıması, futbola ilginin değil ama bakışın değişmesi bunlardan bazıları. Bütün bu faktörlerin birleşimi maalesef bize bomboş tribünler yarattı. Her maç üzülerek izliyorum. Bunların cevabı bizde değil. Bu cevapları bu işin başında olanların vermesi ve uygulaması gerekiyor. Cevabı da TFF başkanının dediği gibi "Yavaş yavaş alışırlar, dolar" demek değil çözüm bulmaktır.
2- Bunun çok kolay bir cevabı olsa böyle bir soru oluşmaz zaten. Ama bugüne kadar yapılanlardan kesinlikle vazgeçilip yeni fikirler ve arayışlar içinde olunmalı.
GÜRCAN BİLGİÇ
Görev liyakata göre verilirse...
1- Şu anda futbol, yıllardır bu işin içinde olanlar tarafından yönetiliyor. Masanın her tarafında oturdu bu isimler. Ama yönettikleri durum da ortada. Tıpkı faal oldukları dönemlerdeki başarısızlıkları gibi, bir bütünü yukarı çekmede de yetersizler. Aynı şekilde profesyoneller de aynı. Benim gördüğüm, federasyon ve kulüplerdeki büyük rantın peşine düşülmüş durumda. İşi yapabilen değil, başa gelenlerin kadroları göreve getirilmiş. Sonuçta; ne fikir üretilebiliyor, ne de felsefe... Önce bugün futbolla ilgili tüm yönetici kadrosunun değişmesi lazım. Profesyonel Kulüpler Yasası'yla rant azaltılırsa, amacı farklı olanlar uzaklaşır. Bu ele geçirilme bitmediği sürece futbol kurtulmaz.
2- Herkes gerginliğin bitmesinden bahsediyor ancak kimse bunun için gayret etmiyor. Sözler de çok keskin, kalemler de... Bu durum tribünlere yansıdı, kombinesi olanlar bile maça gelmiyor. Değişmesi gereken öncelikle üsluptur. Sonrasında sadece futbol için değil, Türk sporu için bir politika oluşturmamız gerekiyor. Bunun için de liyakat lazım. Yani, işi bilenlerin göreve gelmesi. Öncelikle kafaları değiştirmemiz gerekiyor.
SİNAN VARDAR
Bağımsız bir denetim gerekli
1- Türkiye'de futbolun kurtulması için birinci şart kulüplerin ıslah edilmesi. 160 profesyonel kulüpten 150'si batmış halde. Burada öncelikle dik duran bir federasyon olmalı. Kulüplerin bilançoları alınacak, gideri gelirinden çok farklı kulüplere ceza verilecek. Türk futbolunda ancak bu şekilde altyapıya dönüş olur. 50 senedir bu işin içindeyim. Yönetici ve başkanlar da borçlarda şahsi kefalet vermesi gerekiyor. Bu ikili madde olmadan Türk futbolu bir yere gitmez.
2- TFF bir kere futbol adamlarından oluşmalı ve bir aylık bir süreç içinde akil adamlar, futbolda doğru düşünenler, akademisyenler bir araya gelip rapor hazırlamalı ve TFF de bunu aynen uygulamalı. Bir örnek vereyim, koskoca Almanya, Belçikalı bir firmayla bir anlaşma yaptı ve bütün kulüplere Belçikalıları koyarak denetlemelerini istedi. ABD'yi tekrar keşfetmeyin, bu firmayla anlaşın ve bu sistemi uygulayın. Bu kadar basit. Sınırların ötesine çıkın. Firmanın adresi ve ismi de bende, ararlarsa vereyim. Şu an Alman futbolunun ne durumda olduğu ortada.
FATİH DOĞAN
Kulüpler Yasası ilk adım olmalı!
1- Birincisi adalet... Adaletin olmadığı yerde ne sistem olur ne de başarı... Türk futbolunda adalet temelden sarsıldı. Büyük erozyona uğradı. Hem adaletin hem de adalet duygusunun yeniden tesis edilmesi gerekiyor. İkincisi DÜRÜSTLÜK VE SAMİMİYET... Spor camiası özellikle futbol camiasında ciddi bir ahlak sorunu var. Her kulüp kendi menfaatleri için var olan toplumsal ve insanı değerleri ayaklar altına alıyor. Birbirine güven ve itimat kalmamış durumda. Önce yönetenlerin söylemlerinde dürüst ve samimi olması gerekiyor. Üçüncüsü KARARLILIK... Kararsızlık futbolun üzerine karabasan gibi EYYAM hastalığını getirdi. Özellikle son 15 yıldır devlet, yargı, medya ne zaman 'Temiz futbol" söylemiyle yola çıksa, kararlar alsa yarı yolda kalıyor. Kararsızlık bütün sistemi kemiriyor ve verilmeyen cezalar, sorulmayan hesaplar Türk futbolunu kanserli bir yapıya dönüştürdü. Bundan sonra atılacak her adımın kararlılıkla atılması ve sonuna kadar uygulanması gerekiyor.
2- Yönetenlerin "idare etme" halinden yönetme kararlılığına dönmesi gerekiyor. Bunun başlangıcı da 7 yıldır üzerinde çalışılan ama bir türlü hayata geçirilemeyen Kulüpler Yasası'nın geçmesi Türk futbolunun kurtulması adına önemli bir olur. "TFF başkanı dahil bütün başkanlar ve yöneticiler değişsin" demek pek gerçekçi bir yaklaşım ve doğru ve hakkaniyetli kurtuluş yolu değil. Kurallar ve sınırlar belirlemeli. Şimdiye kadar futbolun sınırları korunamadığına göre futbolun yasalaşmasında ve başkanların limitsiz harcamalarını sınırlandırılmasıyla başlamalı.