Cuma günü Alman savaş kuramcısı Herfried Münkler'e kısaca değindim. Münkler'e göre bir devletin diğer devletle kafa kafaya geldiği klasik model artık gerilerde kalıyor.
Peki ne oluyor? Devletlerin yerini giderek devletbenzeri aktörler, hatta kısmen özel aktörler (yerel savaş lordları, gerilla grupları, dünya çapında faaliyet gösteren paralı askerlik şirketleri, uluslararası terör ağları) alıyor.
Bu aktörler için savaş verimli bir faaliyet alanı haline gelmiş durumda. Dolayısıyla artık savaş girişimcilerinden söz edebiliriz.
Savaş girişimcileri barış istemiyor, hatta zafer bile istemiyor. Çünkü iki durumda da kârlı faaliyetleri son bulacak. Onlar savaşın hiç durmadan sürmesinden yana...

Düşünmeye başlamak...
PKK'nın 28 yıldır sürdürdüğü şiddete de başka açıdan bakılması gerekiyor. PKK'ya "terör örgütü" demek, gerçeğin çok küçük bir bölümünü bize anlatıyor.
Yine de 'terör örgütü' adlandırması, Ankara'nın işine geliyor: Bir yandan olayın etnik boyutunu örterken, diğer yandan halkın desteğini alıyor.
Kandil'deki komutanların uzun zamandır değişmediğini şaşkınlıkla ifade eden arkadaşlara bir ipucu vereyim:
"PKK'ya 'terör örgütü' demeseydim, ne ad verirdim" sorusuyla işe başlayabilirler. Tabii düşünmek gibi bir niyetleri varsa!