Belirli kesimlerden, belli yaşın üzerindeki hanımlarla birlikte oturup, konuşmalarına kulak misafiri oldum.
Ele aldıkları konular arasında medya ve özellikle magazin basını vardı.
Hepsi çok iyi gazete okuyucularıydı. Hepsinin ortak şikayeti de, magazin eklerinde ve sayfalarında, kendilerinin onur ve kalp kırıcı biçimde teşhir edilmeleriydi.
"Selülitli", "Göğsü düşük","Kıyafeti rüküş", "Yaşını gizleyemiyor" benzeri başlıklar altında, zoomlu kameralarla çekilmiş görüntülerinin gazete sayfalarında teşhirinin, gaze- tecilik mesleğine yakışmadığını söylemekteydiler.
Bu nedenle bazı tatil mekanlarına gitmekten vazgeçtiklerini söyleyenler de vardı.
Bir hanım "Eğer gazeteler et teşhirine düşkünseler, bizi rahat bırakıp, genç ve güzel insanların görüntüleri ile uğraşsınlar" dedi.
Dinlerken onları haklı buldum.
Gerçekten o haberleri yapanlar, kadınları kırmaktan zevk mi alıyorlar?
Tabii ki "Magazin", gazeteciliğin çok önemli bir dalı. Ama kadınları kırmak da bu dalın mütemmim cüzü mü?
Sonunda sosyete plajlarından kadın hamamlarına geçip, yaşlı teyzelerin, nine- lerin selülitlerine ve göğüslerine de el atacaklar mı acaba?