Tarihin dönüm noktalarında sadece haritalar değişmez. Toplumsal yaşam da, insan ilişkileri de, hatta savaşların şekli de değişir.
1990'larda başlayan süreç, Sovyetler'in çökmesi, ABD'yi hedef alan 11 Eylül 2001 terörist saldırısı ve ABD'nin önce Afganistan'a sonra da Irak'a müdahalesi çizgisinde devam ediyor.
Bu süreç, gerçek bir "Tarihi dönüm noktası"dır.
Eğer günlük yaşar ve dünyaya sadece görebildiğiniz kadarı ile bakarsanız, "Dönüm Noktası" için, bir günü veya olsa olsa bir yılı anlamaya çalışırsınız.
Oysa tarihi dönüm noktaları, birbirlerini etkileyen olaylar zincirinden oluşmuş yatay zaman çizgisi üzerinde devam eden bir süreçtir.
Rusya'daki son olayları da bu çizgiye yerleştirip irdelemeye çalışmak, en azından olayların nedenini daha sağlıklı anlamanıza yardımcı olabilir.
Eğer dünyanın içine girdiği yeni dönemin ana kavgalarından birisı "Enerji Kaynakları"na sahip olmak üzerinde gelişecekse, mesela Rusya'nın Kafkaslar'daki hiçbir topraktan vazgeçmesi mümkün değildir. Rusya'nın Çeçenistan'a tam bağımsızlık vermesi ihtimalini bu açıdan değerlendirmek, en azından gerçekçiliğin gereğidir.
Aynı şekilde ABD'nin Irak'ta yenilerek çekilmesi, sonunda Suudi Arabistan'ı ve tüm Körfez'i de tek etmesi anlamına geleceği için,
"Bush giderse ABD de gider" mantığının doğru olması mümkün değildir.
ABD seçimlerinde
Bush yenilir ve Kerry kazanırsa, bu ne Saddam'ın, ne de İmam Sadr'ın zaferi anlamına gelecektir.
ABD sonuna kadar
Irak'ta kalmak zorundadır.
Bir önemli noktayı daha hatırlamamız gerekiyor.
Terörizmle mücadeledeki insafsız yöntemlerine bakarak Rusya'yı eleştiriyoruz.
Ancak bilmeliyiz ki, yeni Rusya'nın eskisinden farkı, dünyaya açık olmasıdır.
Çarlık Rusya'sı da,
Sovyet rejimi de, içerideki her olaya çok şiddetli önlemlerle karşılık verirdi ve bunlar ancak sızan haberlerden öğrenilebilirdi. Örneğin Stalin'in, eski sınıfların veya rejim düşmanlarının tasfiyesi amacıyla başlattığı kırımlarda, 20 milyonu aşkın, her milliyetten insanın öldürüldüğü söylenir.
Çernobil kazasını bile dünya çok sonra duymadı mı?
Ancak Yeni Rusya, eskisinden daha sağlam yerde.
Petrol, doğalgaz, altın ve her çeşit yeraltı zenginliği, artan fiyatları ile Rus ekonomisini güçlendiriyor. Globalleşmeye uyumlu Putin, şu anda ABD başta olmak üzere tüm Batı'nın en vazgeçilmez dostu.
Rusya'daki sivillere yönelik her eylem, terörizm sendromu içindeki Batı'nın, Putin Rusya'sı ile daha fazla dayanışma içine girmesini sağlıyor.
Tarihi dönüm noktaları, dünya jeopolitiğinin merkezinde bulunan Anadolu'ya şu veya bu şekilde mutlaka yansımıştır.
Biz Türkler'e düşen, olayları doğru anlamaya çalışmak, duygusal taraf tutmalardan kaçınmak ve iç istikrarımızı (yani demokrasimizi) sağlam tutmaktır.