Nereye gitsem, hangi topluluğa girsem, Türk Hava Yolları'nın bugünkü durumunun endişeli yorumlarla tartışıldığını duyuyorum.
Oysa kısa bir süre önce THY'nin yaptığı aşamalar ve servis mükemmeliyeti, toplum gözünde "Yükselen Değer"lerin başında geliyordu.
Ben de, şikâyetlere konu olan aksaklıklara zaman zaman tanık olmaktayım.
Örneğin geçen hafta İstanbul'dan Dalaman'a uçarken, Airbus 320-A modeli uçağın ışıkları, pır pır yanıyordu. Ürkütücü bir durumdu bu.
Tümü entegre elektronik sistemlere bağlı bir araçta ve hele bir uçakta böyle bir arıza varsa ürkmelisiniz.
O gün hostesleri uyardım. Ertesi gün bir arkadaşım yine uçakla
Dalaman'a geldi. Onun uçağında da ışıklar pır pır yanıyormuş.
Ulaştırma Bakanı eğer havayolları ile demiryollarındaki gibi ilgileniyorsa, durum daha da kötüleşecek demektir.
Ancak iş sonunda Başbakan Erdoğan'a dayanıyor.
Eğer Erdoğan "Vefa" ve "Sadakat" gibi gerekçelerle, Türkiye'yi sadece eski İstanbul Belediyesi kadroları ile yönetebileceğine inanıyorsa, pek çok kurumda ışıklar pır pır etmeye başlayacak demektir.