"Gerçek paşalar" ın şu andaki en kıdemlisi ve en yüksek rütbelisi olan Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, kendi düşüncelerini de, temsil ve komuta ettiği TSK'nın düşüncelerini de gayet güzel seslendiriyor.
Bunları meslektaşlarımızla yaptığı sohbetlerden de, yaptığı basın toplantılarından da izliyoruz.
Özellikle "Artık aramızda cuntacı olamaz", "Hukukun üstünlüğüne inanıyoruz" doğrultusundaki sözlerini not ediyoruz.
Yakın geçmişteki günlük siyasete karışır izlenimi veren cümlelerinin son bulmasından tabii ki mutluluk duyuyoruz.
Tartışılmaması gereken bir gerçek var.
Org. Başbuğ'un gerek samimi olmak gerekse kendini anlatmak konusunda, hiçbir sorunu yok.
Nitekim İngilizlerin etkili dergisi "The Economist" de Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'u "Çok modern bir general" olarak niteledi ve şu yoruma yer verdi:
- Eğer Türk ordusu, siyasete karışma bağımlılığını kaybetmeye başladıysa bu da kısmen başındaki kişinin çabalarının sayesindedir.
Yazının başında Org. Başbuğ'a değinirken "Gerçek paşalar" şeklinde bir ifade kullanmamızın nedenine gelince...
7-8 Hasan Paşa
Osmanlı'nın son 150 yılında, bürokratik derecelerin en üstünde "Paşa"lık vardı.
Bunlar sivil paşalarıydı Osmanlı'nın...
Ali Paşa, Reşit Paşa, Mithat Paşa gibi portreleri hepimiz biliriz.
Bu bürokrat paşalar 2'nci Abdülhamid'in saltanat dönemine uzanan yıllarda "Devlet"in gerçek sahipleri konumuna girmişlerdi. Hatta Abdülaziz'in tartışmalı intiharında Ispartalı Avni Paşa'nın rolü olduğu bile iddia edilir.
Abdülhamid bu paşaların hazırladığı ilk anayasayı (Kanun-u Esasi) rafa kaldırınca bu bürokrat paşaların iktidarı sona erdi. Örneğin Abdülhamid Küçük Sait Paşa'yı piyon gibi kullandı ve canı istedikçe (yedi defa) sadrazam yaptı, istemeyince de azletti.
Bu sıralarda hem Saltanat'a sadık olduğu, hem Saray'ı da korumakla görevli bulunduğu ve Çırağan Baskını'nı da bastırdığı için "Beşiktaş Muhafızı 7-8 Hasan Paşa" çok ünlenmişti.
Çorumlu Hasan Paşa ümmi olduğu, için imzasını Arap alfabesinin "Ha" ve "Nun" harflerinin arasına "Sin"i çizgi olarak yerleştirip atarmış. "Hasan" Arap harflerinde Ha.Sin ve Nun harfleriyle yazılırmış.
Ancak Arap rakamlarıyla 7 (V) şeklinde, 8 ise (V)'nin 180 derece tersi şeklinde yazıldığından, halk arasında lakabı "7-8 Hasan Paşa" olarak yayılmış.
Şimdi bu bürokrat paşaların yerine "Medyatik paşalar" geçmiş gibi görünüyor.
Sanki Org. Başbuğ kendisini anlatamıyormuş gibi, basında bazı köşeler "Sabrımızı taşırmayın", "Moralimizi bozmayın", "Asimetrik savaş var" şeklindeki şerh ve tefsirlerle Başbuğ'un sözlerine açıklık getirmeye çalışıyorlar.
Bunlara da acaba "Medya Muhafızı Sivil Paşalar" mı desek?
Bunlar kesinlikle ümmi değiller.
