Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKUR TEMSİLCİSİ OKUR TEMSİLCİSİ - YAVUZ BAYDAR

Düzeltmenin erdemi

Yalan veya hakaret, iftira içeren haberlerden doğan mağduriyeti gidermenin iki farklı yolu var. Ya bu köşeye başvuru veya tekzip. Önceliği birincisine vermek işin en kolayı

Gazetelerde insanları mağdur veya rencide eden, kişilik haklarına saldırı özelliği taşıyan veya düpedüz yalan olan haberler, süregiden bir dert.
Sadece mağdurları üzen bir dert de değil; haberi yayımlayan kurumların itibarını, güvenilirliğini de sarsan, okur nezdinde şaibe üreten, başta mali olmak üzere bir dizi problemi kurumların başına saran bir sıkıntı kaynağı.
Haberleri hazırlarken adil olmak, nedense haberi apar topar baskıya yetiştirmek kadar önemsenmiyor genelde.
İçinde tek tarafa veya belirlenmemiş kaynaklara dayalı asılsız suçlama, iftira, hakaret, sövgü, aşağılama olan haberler, çoğu kez "öteki tarafa" ne soruluyor, ne de doğabilecek sonuçlar hesaba katılarak habere çeki düzen veriliyor.
Bu alanda, haber (veya yorum) yoluyla kendisini mağdur, hakları çiğnenmiş hisseden kişi ve kurumlara farklı ülkelerde farklı yasal veya başka yollar açık.
Bu gazete gibi okur temsilcisi (ombudsman) "iç kurumu" olanlarda, öncelikli olarak, söz konusu "mağdur"lar bu kişilere başvuruyorlar. Doğrusu da bu.
Zira, iyi işleyen bir ombudsmanlık "iç kurumu", hem doğan mağduriyetin telafisinde etkili, hem de benzeri davranışların yaygınlık kazanmasını önleyici etkinliğe de sahip.
Amaç da zaten bu: Gazeteleri kişilik haklarını yok yere çiğneme ve bunun hesabını vermeme alışkanlığından kurtarmak; sorumlu yayıncılığı "asli kriter", temel norm haline getirmek. Böylelikle bir "kazan-kazan" durumu oluşabilir: "Mağdur"a itibarı geri verilir, gazete de hukukla ilgili başağrısından kurtulur.
Bu nedenle tekrarlayalım:
Kişi veya kurum olarak, haberlerde hakkınızda yalan, iftira, hakaret, aşağılama, sövgü gibi unsurlara rastlıyorsanız, tereddüt etmeden bu köşeye başvurun. Gereği yapılacak, haklı iseniz hakkınız teslim edilecektir.
Düzeltmenin bir meslek rutini, iyiliksever bir alışkanlık haline gelmemesinden ötürü, işin bir de hukuki alternatifi var: "Mağdur", düzeltmenin yayımlanması amacıyla mahkemeye başvurup tekzip hakkını kullanıyor.
Bu hak, gazetelerin hâkim kararıyla tekzip yayınlamasını mecburi kılıyor.
Sonuç, malumunuz, pek de hoş olmuyor. Kendiliğinden "hata bizim" diyemeyen bir basın kuruluşu, iradesi dışında bir yaptırıma maruz kalıyor. Keyfi olarak, rastgele, tabir yerindeyse "dağa taşa tekzip" de bu uygulamanın bir parçası, ve şikâyet konusu.
Yine de, gazetelere gelen tekzipler, hem nitelik hem de nicelik itibarıyla, kurumsal olarak "adil haberciliğe" veril(mey)en önemin de göstergesi. Geçen yıl kurulan Medya Tekzip Merkezi (www.medyatekzip.com) bu konuda gazetelerin performansını izlemek isteyenlere önerilir. Merkez görevlileri tüm ulusal basın, dergiler, ajanslar ve ulusal TV kanallarını tarayarak, başvuruları da kabul ederek düzenli dökümler çıkarmakta. Dökümler, "tekzip", "ihtarname", "yalanlama" ve "cevap/düzeltme" başlıkları altında toparlanıyor.
SABAH, son bir yılın en çok tekzip alanlar sıralamasında Hürriyet, Milliyet ve Habertürk'ten sonra, Zaman'dan hemen önce, 45 tekziple dördüncü durumda.
Bu sayının çok daha aşağılara çekilmesi, kaliteyi artırma bakımından bir hedef olmalı (yerli yersiz tekziplere gazetelerin her zaman hedef olacağını da elbette unutmadan).
Düzeltme ve cevap hakkı, Anayasa'da yer alan bir yurttaşlık hakkı. Halkın haber alma hakkı gibi. Kişilik hakları gibi. Esas olan, habercilikte hepsini dikkate alan, özgürlüklerle sorumluluğu buluşturan bir çizgi tutturulması.
Bu yapıldığı ölçüde hâkimlerin iş yükü hafifler, hukuksal sıkıntılar azalır.
O yüzden, haber yoluyla mazur kalınan haksızlıkları gidermenin ilk yolu, okur temsilcisi üzerinden gazetenin yazı işlerinde farkındalığı ve duyarlılığı artırmak.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA