Son saniyesine kadar dişe diş bir mücadele... Kırmızı kartlarıyla, taktik disipliniyle, yıldız performansıyla ve hatalarıyla her saniyesi heyecan dolu, keyifli bir maçtı. Malatyaspor tatlı-sert futboluna disiplinli ve özverili mücadeleyi de ekleyerek, duran toplar dışında rakibine neredeyse pozisyon şansı tanımadı. Bu düzen karşısında Fenerbahçe'nin topu yere indirip, kanatlara yaydığı oyun tarzıyla rakibini zorlamasını izledik. Serkan Balcı ve Ümit Özat, ilk yarıda rakip beklerle "Kanka" olurken Anelka, bu defans kalabalığı içinde boğuldu. Orta sahaya top almaya geldiğinde ise fanteziye kaçıyor; tüm rakip savunmayı çalımlamak gibi bir sevdanın peşinde koşuyordu. Ne yapsın? İki Kayseri maçı gördükten sonra Türk futbolcusu hakkında yanlış bir önyargıya kapıldı. İlk yarıda, iki ekip adına da birer net pozisyon vardı. 30'da Boliç'in pasını Murat Erdoğan altı pastan auta gönderdi; 40'ta Luciano'nun altı pas üzerindeki vuruşunu Fevzi müthiş bir refleksle kornere çeldi. 35'te Eren'in ikinci sarıdan atılmasından sonra, 61'de Tuncay'a gösterilen kırmızı karta kadar maç Fenerbahçe adına yine halı saha mücadelesi gibiydi. Daum, sarı kartlı Luciano'yu soyunma odasında bırakıp Mehmet Yozgatlı'yı oyuna alarak ikili (Deniz- Servet) defansa döndü. Önlerine de Serkan Balcı'yı yerleştirdi. Malatya yarı sahası, sağlı sollu Fenerbahçe akınlarını kabul etmeye başladı. Ancak savunma topu yere indirtmiyor, dönen topları Fenerbahçe orta sahası kazanamıyordu. 61'de Toth'un sert hareketine, Bülent Demirlek sarı kart gösterirken, Tuncay cezayı kendince kesmeye kalktı. Ve haklı bir kırmızı kart gördü. Bu hareketi tekme değil de, çelme olarak yorumlamak da mümkündü. Ama hakemin o andaki refleksine saygı duymak gerekiyordu. 79'da mükemmel bir gol seyrettik. Genç futbolcu Hakan'ın dengesini bir an kaybetmesiyle Anelka, Malatya defansını gafil avladı. Sağ çaprazdan girip sert bir vuruşla fileleri sarstı. Maçın beraberliğe kilitlenen sonuç tahmini bir anda Fenerbahçe'nin sevinç kulesiyle değişti. Aykut Kocaman'ın Osterc ve Bilal'i oyuna sokarak yaptığı ataklara rağmen, uzatmalarda Alex'in kornerinde Nobre fırsatçılığını konuşturup 2-0'lık skoru tabelaya astı.
