Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Ciddiyet aranıyor

Bir elektronik ileti geldi. Kombine kart sahibi, kalemi düzgün, fikirlerini net ifade eden bir Fenerbahçe taraftarı, kızgınlığını ifade ediyordu. İzin almadığım için ismini yazmıyorum. Ama analizi ve yargısı o kadar açıktı ki, sizinle paylaşmak istedim.
Büyükşehir Belediye maçındaki futbolu ( sonucu değil ) eleştirirken, boş kalacak tribünlere de dikkati çekiyor ve "Madem benim takımımın oyuncuları maç seçiyor. Bazı rakiplere karşı farklı oynuyor. O zaman ben de onları seyredeceğim maçı seçeceğim. Ben stada Fenerbahçe takımını izlemek için gidiyorum ama onlar kendilerini göstermek adına bana saygı duymuyorlar. Bundan sonra sadece büyük maçlara gideceğim. Mutlu olacağımı hissedeceğim, takımımla gurur duyacağım maçlar olacak onlar" diyor. Bunu yazan veya söyleyen sadece bir kişi değil. Bu yüzden stada biletle giren Fenerbahçe taraftarının sayısı hızla düşüyor. Kombine kart sahipleri de maç seçmeye başladılar. Hem bir günlerini feda edip hem de sahadaki oyunu görerek çile çekmek istemiyorlar.

Görülüyor ki, Fenerbahçe'nin futbolcu kadrosu da, teknik kurmayları da bu detayın farkında değiller. Tiyatro sahnelerinin "gösteri devam etmeli" düsturu futbol için de geçerli. Onların sahnesi saha ve tüm hünerlerini limit zorlayarak göstermek zorundalar. Kötü oynamak hakları var elbette. Ama bu bireysel olarak kabul edilebilir. Tüm takıma yansıdığında ortada "vurdum duymazlık" veya ağır tabiri ile "sorumsuzluk" vardır.
Oyunu güzelleştirmek veya daha etkili kılmak adına düzen üstünde oynamayan Zico'nun, Urfaspor karşısına çift forvetle veya klasik 4-4-2 ile çıkması iyiye işaret. Oyunun yönünü çevirmek adına alternatif sıkıntısı çeken bir teknik adamın, böylesine bir radikal karar vermesinde elbette, pazardan sonra gelen baskıların rolü vardır. Olmasaydı, daha önce bu kararı verirdi.

SINIRLAR ZORLANMALIDIR
En pahalı biletlerin satıldığı, en pahalı oyuncuların oynadığı ve tüm gücünü taraftarının ilgisiyle destekleyen Fenerbahçe'nin, her yönde iyi yönetilmesi gerekir. Beklentilerin büyüdüğü bu kulüpte, sınırlar da zorlanmalıdır. Bunun mazereti "ders almamız gerek" yorumu değildir. Eğer burası ciddi bir kulüpse, bir hata bir kez yapılır. Dersler daha önce alınır. Sahada sonuçları yorumlanır. Yani, aslında öyle olmalıdır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA