Fenerbahçe'nin yaptığı açıklamadaki en güzel yorum, yüzyıllık kulüplerin bu geçmişe uygun davranışları sergilemeleri yönündeydi. Beşiktaş ve Trabzonspor'un açıklamalarının yarattığı gerginliğin ardından daha itidalli ve tartışma formatını futbola çekecek beyanlarla Fenerbahçe kendine düşeni yaptı. Ve herkesin beklentisi kalan 10 maçta; ne olursa olsun Fenerbahçe yönetiminin bu duruşundan vazgeçmemesidir...
Yöneticilerin kendi kulüplerindeki başarısızlıklarını, hakem yönetimlerine fatura etmesi yeni bir şey değil. Türkiye'de hemen hemen bütün kulüplerin başvurduğu bir formül. Hiçbiri bundan kendini soyutlayamaz. Fakat geçmişi tartışmak yerine, geleceği oluşturma çabasında Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu'nun belirttiği görüşlere katılmamak mümkün değil. Kulüp, bu açıklamalarla camiasını ve taraftarını da tatmin edip, tartışmaların hangi noktasında yer almaları gerektiğini de tavsiye etti. Fakat tartışılması gereken gerçek konu, bu ithamların 'adaleti aramak mı' yoksa 'Aziz Yıldırım veya Fenerbahçe karşıtlığından mı' kaynaklandığı.
Çünkü Beşiktaş ve Trabzonspor, içinde kendilerinin bulunmadığı bir maçtan sonra bu sözleri sarf etti. Durup dururken ofsayt bir golün üstüne koca bir ligi faturalamak kimseye mantıklı gelmiyor. Bütün takımlar için hakemler lehte veya aleyhte hatalar yaptı. Sadece Fenerbahçe'ye yapılanların 'komplo' olarak ifade edilip yorumlanmasının altı çizilmeli. Bu noktada amacın eleştiriden uzaklaşıp, belli bir hedefi yıpratmak olduğunu söyleyenler haklı çıkıyorlar.
OYUNCUSUNUN TERİNİ SAVUNDU
Fenerbahçe yönetimi, oyuncusunun terinin hakkını aradı. Bunu yapmasalardı orada eden oturduklarını biz sorgulardık. Üstelik özenle seçilmiş kelimelerle, camiaları küçümsemeden kişiler üstünden tutarsızlıkları dile getirdiler. Tuttukları takımların tüm dünyalarını kapladığını bildiğimiz temiz insanlar, bu komplo teorilerine hemen inanıyor, bir anda yöneticilerini sorgulamaktan vazgeçip başarısızlığın nedenlerini kolayca hakeme yüklüyorlar. Artık onların da hakkını savunmak, gerçekleri söylemek bizim görevimiz oldu.
