Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Sessizlik emri

Bir maçın planı ve analizi yapılırken hem rakibi, hem de kendi kadronuzu iyi değerlendirmeniz gerekiyor. Aykut Kocaman, Galatasaray derbisi öncesinde Dia ve Emre Belözoğlu'nun yokluğunda, oyunu kendi dengesi açısından nasıl aynı seviyede tutacağının hesaplarını yaparken, kazanmaya yönelik hamleler yerine skoru tutacak bir takımı tercih etti.
Selçuk-Baroni ikilisi bu görüşün eseriydi. Emre'nin olmadığı bir orta sahanın pas yüzdesinde de, öne oynamakta da zorluklar yaşayacağı bilinmeyen bir şey değil. Alternatifsiz bir bölgede bu handikapla yaşamak zorunda olduğuna göre, farklı bir hamle yaratmak zorundaydı. "Farklılık" burada belli oluyor zaten. Kocaman statükonun kendi lehine olmasını tercih etti. Andre Santos'un "beklenen" yanlışlarından biri olmasa, skorda değişiklik de olmaz, planları istediği gibi işlerdi.
Şansı; Hagi'nin de kendisi gibi olmasıydı. Galatasaray takımı ayak tırnağına kadar müthiş bir hırs ve istekle sahadaydı. Böyle bir maç için teknik adam katkısını gerektirmeyecek bir özellikti. Hagi de sırtını buna dayadı, oyuncularının terleyen formalarının, kendisi için bir kader çizmesini bekledi.

YENE YENE, HAK EDE EDE...
Semih hamlesiyle birlikte Fenerbahçe topu rakip alanda daha kontrollü tuttu. Süreç rakibin yaratacağı bir gedikten sızmaktan ibaret oldu. Fenerbahçe ustalarının sorumluluk almasıyla birlikte, rakibiyle birlikte taraftarına da "paniği" hissettirmeye başladı. Galatasaray tüm bir sezonun yükünü kaldıracak bu galibiyet için risk almak yerine, rakibin başka bir hatasını bekledi. Yanlış da buradaydı zaten. Kaderden kaçmak için gereken özellik cesaret olmalıydı.
Dakikalar Fenerbahçe'nin rüzgarı olup, sırtına yapıştı. Dünya desibel rekorunun kırıldığı statdakilere ve alın terlerine saygı göstermeyen herkese, özel olmanın ne demek olduğunu bilen 10 kişi, Alex'in önderliğinde "sessizlik" emrediyordu. Kaptan; Semih'e attırdığı beraberlik golünün ardından, hükmünü ilan ediyordu. Büyük bir yürüyüşün en büyük adımıydı Alex. Hem yene yene, hem de hak ederek ilerliyor F.Bahçe. Taşın suyunu çıkartarak, en zoru aşarak koltuğunda oturuyor. 'İyiler daima kazanır' diyerek Aykut Hoca'nın da altını çizelim. Aklını ve gönlünü bir tutanların da başarılı olabileceğini gösteriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA