Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Önce saygı duyacaklar

Son dört haftaya girildi. Takımlar puan, puana... Ve her maçın ardından "adalet" arayanlar çıkıyor. Bir hafta Fenerbahçe'den, sonra Trabzonspor'dan...
Gökhan Gönül daha bir ay önce "bize hiç mi saygınız yok" diye serzenişte bulunuyordu. Ahkam kesen bizler hakem hatalarının olacağını, bunun kaynağının "komplodan" ziyade, hakemlerimizin beceri eksikliklerinden kaynaklandığını belirtiyorduk.
İşin ilginci dokuz puan öndeyken Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş veya Başkan Sadri Şener de aynı şeyleri söylüyordu. Dokuz puan gerideki Fenerbahçe'nin başkanı bir demeç verdi. Adalet istediğini söyledi. Ardından Aykut Kocaman penaltı kararlarında standart olmadığını, Trabzonspor'a çalınan pozisyonların benzerlerinin kendi maçlarında çalınmadığını iddia etti.
Ve dokuz puan fark kapandı. Bu kadar basit mi yani? İki demeç vereceksiniz, 42 rekor puanla ilk yarıyı bitirmiş bir takım, 17 maç boyunca kaybettiği puanları, beş maçta yitirecek?
Bu iş en çok komplo teorilerinden beslenenlere ve bu teorilerle "kılıf" yaratmaya çalışanların işine geldi. Gözümüz ve yorumlarımız sahadan ayrılarak, hakem standartlarına döndü. Kime çalacaklar, kime çalmayacaklar diye çetele tutmaya başladık.
En başta takım oyuncularımıza ve dünyalarının çok büyük bölümünü tuttukları takımın kapladığı o temiz insanlara ayıp ettik. Bunu kimse umursamıyor. O kimseler gündeme gelmenin kısa yolunu bulmuşlar. Üretmiyorlar. Üretmedikleri gibi olanı da yanlış yorumluyorlar. Bununla besleniyorlar ve vazgeçmiyorlar.
BAŞARI KÜÇÜLTÜLÜYOR
Rakibinin neredeyse dörtte bir bütçesi ile kurduğu bir takımı var Trabzonspor'un. Oynadığı göz kamaştırıcı futbol ile de devre bittiğinde şampiyonluğun kesin favorisiydi. Bugün kaoslarla boğuşan, Yeni Malatyaspor'a bile yenilen Fenerbahçe ile aynı hizaya gelmişse, hakem kararlarını sorgulamayacak, "Ben ne yaptım?" diye soracak.
Sevgili Hasan Yener çıkıp, diyor ki; "Aykut Kocaman konuştuğundan beri Trabzonspor tek penaltı atmadı. Fenerbahçe ise ligin en çok penaltı atan takımı..."
Ben de diyorum ki; "Bu sezon aleyhine penaltı kararı verilmemiş tek takım Trabzonspor. Bugüne kadar oynanan 30 lig maçında ceza alanı içinde hiç mi faul yapmadı bu takım. Bırakın 30 maçı, ligde 68 maçtır Trabzonspor'un rakipleri penaltı kullanamıyor."
Ne olacak şimdi?
Fenerbahçe 30 maçta yedi penaltı kazanmış... Aslında 17 olmalıydı...
Nereye varırız, böyle konuşarak veya düşünerek?
İkinci yarıya erken başlamışsın, yabancılarını kampa bir hafta geç getirmişsin, ilk yarıdaki asist kralın Serkan Balcı ortada yok. Umut Bulut ortada yok. Kazandığın maçları son dakikalarda attığın goller getirmiş sana. Beşiktaş karşısına yedek takım ile çıkıp kupadan elenmişsin. Yedi puan önde çıktığın Fenerbahçe maçında rakip kaleye tek atağın olmamış. Engin Baytar'dan, Yattara'dan yararlanamamışsın, üstüne yaptığın iki yeni transferin de ilk on biri zorlayamamış. Bütün bunlara rağmen Trabzonspor'un performansı büyük başarıdır. Ama önde giderken her şey güzel, iş rekabete geldiğinde "adalet sorgulanmalıysa", burada hak aramak yoktur, mazeret üretmek vardır. Eğer özeleştiri yerine, fatura adresi aranırsa, Trabzon bugünleri de arar.

PENALTI KARARI!
Fenerbahçe, Bucaspor karşısında 3-1 mağlupken bir penaltı kazandı. Karar tartışılabilir. Bana göre penaltı, hakem hocaları "değil" diyor. İki noktadan tartışalım:
Birincisi; bu pozisyon Gökhan Gönül ile Ediz arasında değil de, Buca kalecisi ile Semih Şentürk arasında geçsin. Kaleci topa vururken, Semih aynı Ediz'in yaptığı gibi önüne uçsun ve koluna çarpan top gol olsun.
Bünyamin Gezer ve yardımcısı da, hakem hocalarımızın iddia ettiği gibi, "Normal pozisyon, gözleri kapalı, topa bile bakmıyor" desinler ve golü versinler. Ne olurdu o zaman?
İddiam şu; hepsi kararı yanlış bulacak, elle gol attığı için yeni bir karalama kampanyası başlayacaktı.
O gol iptalse, bu hareket de penaltıdır. Evet, kasıt yok ama kalkan kol oyuncuya avantaj sağlıyor.
İkincisi; Fenerbahçe o penaltı ile öne geçmedi, skoru 3-2 yaptı. Yine mağluptu. Yine avantaj rakipteydi. Bir maçı buradan alıp, 5-3'e getiren takıma önce saygı duyacaklar. Hakemi değil, inancı ve mücadeleyi konuşacaklar. Şapkalarını önlerine koyup düşünecekler. Ama yapamazlar, işleri ortalığı karıştırmak, geçmiş hesaplar içinde intikam almak. Eğer bu kafa yapısı ile doğruya da "yanlış" demeye başlarsanız, kariyer sonu hesaplarını da yapmalısınız.

İKİSİ DE HELAL ŞAMPİYON
Dört haftada neler olacağını bilemeyiz. Sadece Fenerbahçe'nin avantajlı olduğunu söyleyebiliyoruz. Trabzonspor'un futbol kalitesi ilk yarıda oynadığının çok altında. Esasında Fenerbahçe'yi favori yapan da bu neden. Bir takım baskılı oynuyor, rakibi sıkıştırıyor, hataya zorluyor ve kazanıyor. Diğeri ise bunu yapamıyor.
Trabzonspor'dan beklenen bu değildi. Kadro kalitesinin çok üstüne çıktı ve müthiş bir gösteri yaptı. Fenerbahçe ise kalitesinin çok altındaydı, beklenen noktaya gelmeye başladı.Hakem hataları yine olacak. Yine yanlış penaltılar çalınacak veya çalınmayacak. Ama bunlar 34 maçlık maratonda denge bulacak. Çünkü hakemler bu takımların rakiplerine de hata yapıyorlar. 30 maçtır Trabzonspor aleyhine penaltı çalınmaması gibi.

***
"Trabzonspor yöneticileri adalet istiyor. Ligde 68 maçtır rakipleri tek penaltı kazanmamış. Bir takım skoru 3-1'den 5-3'e getiriyorsa, o maçta hakem tartışılmaz; oyunculara saygı duyulur, şapkalar öne konur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA