Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Kibirin bedeli!

İki devrenin iki ayrı karakteriyle, iyi mi, yoksa beter mi diyebileceğimiz bir takım var karşımızda... Üç gün önce İstanbul BŞB karşısında soyunma odasında bıraktıkları "mücadele ruhunu", bu kez ikinci 45'te de unuttular aynı yerde... Büyük takımların, kendilerini "büyük sanan" futbolcularının genel hastalığı ile şov yaptıkları bir ilk yarıdan sonra, davetkar ve umursamaz kabullenişle Mersin İdman Yurdu'nu oyuna ortak ettiler.
Her maç sonrasında ceplerinde hazır tuttukları "olaylar" mazereti midir bu değişimin nedeni, ya da egolarından kaynaklanan ve yılların hastalığı olan, "nasıl olsa kazanırız" kibiri mi? Nasıl sebeplendirilirse, açıklaması da bu o kadar olamaz. Çünkü bu sonuçları yaşayan ve bilenlerin de önlem almayı becermeleri ve müdahale etmeleri gerekiyor. Coşku anlarında Stoch'un, Gökhan'ın Caner'in ve hatta Özer'in izleri vardı. Önde basan takım, orta sahaların pozisyonlara yaklaşması ile alanı daraltıp, rakibe top göstermiyordu. Mutlak hakimiyet, keyifli pozisyonlarla birlikte kardan titreyenleri de ısıttı.
Ama soyunma odası dönüşü, tüm takım hırsını ve arzusunu da ıslak formalarıyla birlikte askıda bıraktılar sanki. Baroni ve Emre'nin yerine göbekte oynayan Mehmet Topuz, rakibi ısırmıyordu bile. Orta saha o kadar kolay geçilir hale geldi ki, iki bek kaderleriyle baş başa kaldı. Çünkü Stoch, Alex ve Bienvenü'nün de dönüşleri olmuyordu.

YENEN GOL EVLERE ŞENLİK
Yenen gole bakın. İki milli stoper (Yobo, Serdar) ile bir milli kaleci (Volkan) altı pasa süzülen topu karşılayamadı. Bu golü yiyen ortaklığın, yetki belgesi gözden geçirilmeli. İşin garibi takımın işi bıraktığını gören tribünlerin ıslıklarla başlattığı alarm sinyallerini, Aykut Hoca'nın da dinlemesi. Mimikleri yok, sakin izliyor maçları. Hepsi tamam. Ama sahadaki pes edişin ve vazgeçmenin işaretini nasıl verecek oyuncularına. Kaşlarını kaldırarak mı? Takımın iyi oynaması, iyi sonuçlar alması, taraftarın coşkusunu koruması, en az geçen seneki şampiyonluk kadar önemli. "Ne olacağımızı bilmiyoruz. Nasıl hırslanalım?" demesinler bir daha. işlerini yapsınlar.
Ya da... Aykut Hoca, Emre ve Ali Yıldırım'dan oluşan tim, Alex'i yeniden sahalara döndürmeli. Kaptan yürüse, takım koşuyor çünkü...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA