Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Yedeklerle finale

Aykut Kocaman, kulübeden getirdiği yedi oyuncuyla yarı finale başladı. 29 yıldır kupa kazanamamış bir takım için aldığı büyük risk mi, yoksa kadrosuna karşı duyduğu büyük güven mi, dakikalar geçtikçe anladık. Birlikte oynamamaktan, 90 dakika oynamamaktan doğan maç kondisyonu eksikliğinden ve hata yapma tedirginliğinden, iyi niyetli "kararsızlar" vardı sahada... Fırsat buldukça sorumluluk alan Stoch ve Baroni ise zaten bu yapının dışındalar. Karabük'ün Mehmet Yıldız çevresine kurduğu hücum planını işletme arzusu, özellikle ilk yarıda verim sağladı. Ne Orhan, ne de Serdar, Mehmet'e üstünlük kurdular. Ama Cernat'ın yardıma gelmemesi, İlhan'ın da etkili olmamasıyla, ilk 20'deki istikrarlı arayış bitti. Artık ipler Fenerbahçe'nin elindeydi. Sahayı paslarla örmek bir takım felsefesi olsa da, temponun sürekli düşük kalması ve yaratıcı organizasyonların kısır kalmasının da nedeniydi. Öne koşu yapmayı bile, "pas atan olmaz" diye düşünmüyorlardı.
Bu yabancılaşma içinden bir tanıdık isim çıktı. Semih Şentürk kendi çabasıyla aldığı faul atışından muhteşem bir füze çıkardı. Gol Semih ile birlikte, takım arkadaşlarını da tekrar maça getirdi. Karabükspor'un düşen direncinde, 48'de Mehmet Yıldız'ın karşı karşıya da değerlendiremediği pozisyon vardı. Bundan sonrası için rakibe sadece topun sahada akışını seyretme şansı verdi Fenerbahçe. Rakibin ofansif hamleleri ile birlikte orta sahayı da ele geçirip, her anı istedikleri gibi değerlendirdiler.

KIYMET BİLİNECEK Mİ?
Not: Son üç maçtır Sow'un meydanda olmadığı hatıralarımızdan sonra, Semih Şentürk gibi bir santraforu seyrettik. Takımını oyuna sokan, kafa topu alan, pozisyon hazırlayan... Bakalım, iki taraf birbirinin kıymetini bilecek mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA