Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜLSE BİRSEL

Türkiye'nin "eşofman" sevgisi!

Her şey o perşembe günü başladı. Zannederim geçen sene bahar aylarındaydı. G.a.g.'ın çekim günlerinden biriydi ve ben, her zamanki gibi kotumu tişörtümü, çizmelerimi giymiş, evden çıkmak üzereydim.

Birden kendimi yorgun hissettim galiba. "Nasıl olsa stüdyoya girer girmez üstümü değiştirip, süsleneceğim" diye düşündüm ve içgüdüsel olarak giyecek daha rahat bir şeyler aradım. Mesela bir eşofman takım.

Beni biraz tanıyanlar, sporla aramın iyi olmadığını, hatta hiç aram maram olmadığını bilirler. Hayatımda kendime en son aldığım spor giysisi, 1988 yılında aniden aerobiğe başlamaya karar verip edindiğim siyah tayt, siyah mayo ve sarı tozluklardır.

Şöyle bir aile düşünün: Ağabey eski milli voleybolcu, zamanında Galatasaray'ın takım kaptanı, abla eski milli basketbolcu, üstelik bana göre 10 santim dezavantajlı olmasına rağmen...

Ve kardeşleri, bendeniz! Aerobik kıyafetim dışında bir de yine aynı yıllardan kalma, ağabeyimin son bir umutla hediye ettiği tenis ayakkabılarıyla tenis eteği vardır. Hâlâ saklarım. Tenis hayatım da üç ay sürmüştü bu arada. Mecburi piyano dersi gibi bir şeydi benim için.

SPOR YOKSA EŞOFMAN DA YOK
Böyle bir insanın neden eşofmanı olsun? Hangi sporu yapıp terledin de, terin soğumasın diye üzerine eşofman giydin? Ne var ki Türkiye'deki eşofman, daha doğrusu 'eşortman' kültüründen haberim yoktu o günlerde.

Türk vatandaşı, eşofmana 'eşortman' der. Zannederim 'şort' takısı genelde spor kıyafetleri çağırıştırdığındandır bu. Zaten tişört yerine de 'tişort' denir. Hani şortun üzerine giyilen giysi manasında! Alakası yoktur tabii. Tıpkı 'sweatshirt'ün de aslında süet olmaması gibi.

Uzatmayalım. O gün, çekime giderken, kimbilir ne zamandan kalma bir Adidas eşofman altı buluverdim. Üzerine de bir 'süetşört'! Aman Allah'ım o ne rahatlıktı öyle. Çekimde hikayeleri alelacele anlattım ki, bir an önce 'eşortmanıma' kavuşayım! Eve aynı kıyafetle döndüm. Aynı kıyafetle yemeğe oturdum, televizyonun karşısındaki kanepeye yattım. Hayat buymuş yahu! Yatağa da öyle girecektim ki sıcak gelir diye vazgeçtim.

TÜRK İNSANI EŞOFMANSIZ OLMAZ!
Türk ailesinde eşofmanın önemli bir yeri vardır.
Oysa bizim aile robdöşambr-sabahlık ailesiydi. Kahvaltıya kadar herkes giyinmiş olur, ve yatana kadar da öyle giyinik dolaşırlardı. Her kültür aileden gelir tabii. Ben de bu yüzden, eşofman zevkinden bu yaşa kadar mahrum kaldığımı idrak ettim ve arayı kapatmaya karar verdim.

Ertesi gün gidip kendime rengarenk birkaç eşofman altı aldım. Evde olduğum günler lüzumsuzca iki dirhem bir çekirdek giyinmektense, bunlarla dolaşacaktım.

Yıllarca moda dergisi çıkaran bir işkadını olarak sabah kalkıp şık giyinmek zorundaydım. Oysa bu televizyon işinde hiç kıyafet almasanız da oluyor!

Çekimden çekime git. Aralarda da evde oturup yazı yaz. Hele şimdi dizi de başlıyor. Haftada dört gün çekim ediyor. Tam eşofmanlık! Böylece koleksiyonum da yavaş yavaş gelişti. Beğendiğim eşofmanların birkaç rengini almaya başladım. Yazlık ayrı, baharlık kadife ayrı, kışlık polar ayrı.

Kimi sadece alt, kimisi takım. Siyahlar, pembeler, kırmızılar. Yanları şeritliler, fermuarlılar, sırtı file olanlar... Türk eşofmanları başkadır tabii. Şu ev kadınlarının giydikleri hani. Bir kere sporla uzaktan yakından alakaları yoktur bunların. 'Abiye' modellerdir.

Kadife üzerine payet işlemeler, vatkalar, fiyonklar, üzerine takılarla falan tamamlanır. Altına, bir de simli, dolgu topuk terlik, bitti. İster evde fasulye ayıkla, ister komşuya git, ister mantonu geçir çarşıya pazara çık. Çok amaçlı yani. Eşofman, Türk insanının genlerine de daha uygun bir giysidir.

Dikkat edin, iki üç kuşak öncesi Osmanlı olduğu için, takım elbiseler iğreti durur bizim adamların üzerinde. Şalvarla, kaftanla cüppeyle gezmiş dedeleri ne de olsa.

Mesela kadınlarımız da terlikle çok rahat eder. Yazlık terlikler moda olduğunda en çok uyan ülke Türkiye olmuştur herhalde. Eşofman da şalvar benzerliğiyle vatandaşı çok mutlu eder. Mesela beni! Döpiyes, blucin, elbise hayatım bitmiştir. Gündüzleri eşofmandan başka birşey giymeyi düşünmüyorum. Tamamen bağımlı oldum. Hele bugün bir de buz mavisi kadife aldım ki. Hatta şu anda üzerimde...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA