Fenerbahçe'yi anlamak gerçekten çok güç. Bir iyi oynuyor, bir kötü. Dün gece de bence bu sezonun en iyi futbolunu oynadı. Direkler olmasa ya da şans melekleri bir pozisyon dışında F.Bahçe'nin yanında olsa fark daha fazla olabilirdi. Ama ne olduysa 87.dakikada oldu. 30 yıldır futbolun içerisindeki bir adam olarak görmediğim bir şeyi gördüm. Denizlispor 1 saniye içinde 4 net yüzde yüz gollük pozisyonu kaçırdı. Sanki büyücü kadının büyüsü tutmuşcasına gizli ama görünmeyen bir el o 1 saniye içinde 4 kere gol olabilecek topu kaleden içeri sokmadı. Ve o top döndü, Fener'in 2.golü oldu. Mistik yaklaşımları bir kenara bırakalım. Fenerbahçe dün gece galibiyeti fazlasıyla hak etti. Denizlispor gibi bir takım karşısında bu kadar baskılı, bu kadar dominant oynayabilmek her Türk takımının yapabileceği bir iş değil. Bir pozisyon dışında, işte o Tanrı'nın elinin kurtardığı pozisyon dışında, Denizlispor tek pozisyon bulamadı. Buna mukabil Fenerbahçe direkleri dövdü, önemli pozisyonları atamadı. Nobre bana göre şu anda Van Hooijdonk'tan çok daha etkili. Hollandalı'nın yaşı geldi ve artık yolun sonunda olduğunu kendisi de anlamalı. Tuncay'a birisi futbolun "Deli dana" gibi oynanmaması gerektiğini hatırlatmalı. Fevkalade işler yapıyor. Müthiş driplinglerle rakip defansı allak bullak ediyor ama sonra öylesine acemice işler yapıyor ki, insan ister istemez böylesine vahşi bir at gibi oynayan Tuncay'a kızmadan edemiyor. Bu paragraf Aurelio'nun hatırına açılmıştır: O bir hamal. O bir lider. O bir kurtarıcı. Adeta bir can simidi gibi ya da bir traktör gibi Fenerbahçe'nin bütün yükünü çekiyor. Top kapmada o, defansına yardımda o, organizasyonda o, rakibe preste o. Acaba Aurelio bu yüke daha ne kadar dayanacak? Ama kendisini çılgınlar gibi alkışlıyoruz.
En verimli Alex
Dün Önder'i iyi bulduk. Yavaş yavaş yerine alışıyor. Alex ise Türkiye'deki en verimli, sorumluluğu en fazla paylaşıcı topunu oynadı. Dolayısıyla Fenerbahçe çok etkili oldu. Dün gece gösterdi ki, Türkiye Ligi'nde Fenerbahçe çok iyi oynasa kazanıyor, kötü de oynasa kazanıyor. Bu arada yemesi gereken çok açık golleri çok ilginçtir yemiyor. Ama lig maratonunda Fenerbahçe'nin gösterdiği bu tablo şampiyonluk yarışında çok önemli. Hakem Mustafa Çulcu, Beşiktaş-Galatasaray derbisinden sonra dün gece de fevkaladeydi. Denizlisporlu oyuncunun arkası dönük eli havada iken eline çarpan topa devam kararı doğruydu. Ayrıca Nobre'nin rakibiyle yüksek bir top mücadelesine 'oyna' derken de haklıydı. Tebrikler Çulcu. Sen de Fenerbahçeli Aurelio gibi Türkiye Ligi'nde önemli yük taşıyorsun.
