Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

'Çok sesli ünlüler' ve Yetenekli Bay Erol

Türkiye'nin en iyi sesini seçecek jüride Hülya Avşar, kapasitesinin limitlerini sergiliyor ve o ölçüde de cüretine hayran bırakıyor. Onu aratmayan Doktor Erol Bey'in iltifası hayatımızın ortalamasını sergiliyor

Efendim, Doktor Erol Bey fenomenini yaratan 'şey' üzerine uzun zamandır yazmak, kamuoyunu aydınlatmak istiyordum ama ne yazık ki konuyu çözemedim. Yani Doktor Erol Bey namıyla anılan Erol Köse'nin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorum kıymetli okur. Anlayanınız varsa beri gelsin, bize de anlatsın...
Evet efendim, Erol Bey son dönemde orantısız Twitter kullanımına başladı ve ünlülerin kabusu haline geldi. İfşaatlarını hedef gözeterek mi yapıyor, yoksa 'ünlüler' kategorisinde gördüğü herkese taarruzlar gerçekleştirerek bilmediğimiz gündemini mi ortaya koymak istiyor, belli değil ama bana zaman zaman pek sempatik göründüğünü belirtmeliyim. Neticede medyada bir tür dokunulmazlığı olan isimlerin -pek çoğumuzun vakıf olduğu- secerelerini ortaya dökerek, memlekette bir çeşit 'hop-hafıza'nın var olduğunu ortaya koyuyor. Bugün farklı bir rolü oynayan Seda Sayan'ın geçmişteki enteresan pozlarını hepimizle paylaşarak ya da Hülya Avşar'ı 'mazi bombardımanı'na tutarak biz 'sessiz çoğunluk' namına 'çok sesli ünlüler'den intikam alıyor. Tamam, kabul, intikam seviyesi yerlerde sürünüyor ama zaten Erol Bey'in irtifası bizim o 'çok sesli ünlüler'imizin yetiştiği popüler hayatımızın ortalamasından ne kadar farklı olabilirdi ki?
Yani mesela Hülya Avşar Türkiye'nin en iyi sesini seçecek jüride üyedir; bir başka jüri üyeliğini de, malum, Yetenek Sizsiniz yarışmasında ifa etmektedir. Yetenek Sizsiniz yarışmasına Jazziez adlı Nijeryalı bir grup katılır. Seçtikleri parçaları 'çok sesli' ve çok iyi seslendirirler.
Hülya Avşar, sıra yorumlara geldiğinde, "Bir iki ses farklı kullandılar, o güzeldi. Yani nasıl söyleyeyim, hepsi ayrı tonlarda söyleyerek..." gibisinden konuşmaya başladı. Aklına gelmedi tabii, "Tebrik ederim, arkadaşlar gayet güzel çok sesli söylediler," diyemedi.
Türkiye'deki en iyi sesi bulup çıkarma iddiasındaki bir jüride yer alan Hülya Avşar'ın o yarışmadaki halleri de pek vahim tabii. Yani Murat Boz musikiye hakimiyetiyle nasıl hepimizi şaşırttıysa, Hülya Avşar kapasitesinin limitlerini sergileyerek o ölçüde 'cüret'ine hayran bıraktı. Müziğe bu kadar 'yabancı' olup da, bu kadar cüretkar bir biçimde ses değerlendirmeye kalkışmak, hatta her biri ciddi yetenek olan yarışmacılara, "Gelin sizi eğiteyim!" hallerine girmek hakikaten acayip bir ruh halini gerektiriyor olmalı. Yani aynı 'cüret' Sergen'de olsa, eminim O Ses Türkiye yarışmasında şarkı söylerdi...
Sahi, Hülya Hanım topluca eledikleri berrak seslerden bir tanesiyle karşılıklı şarkı söyleseydi, bir de 'o ses'i görseydik... Süper olmaz mıydı?.. Sonra, insan düşünmeden edemiyor, Hülya Avşar 'o sesler'e nasıl bir 'koçluk' yapacak? "Sen benim canım, sen kara sevdalım, bir şeyler söylemek o kadar zooooor," sözleri eşliğinde popo mu sallatacak mesela? İşte sırf bu tür 'çok sesli ünlüler' yüzünden, ne yapmaya çalıştığını tam olarak anlamasak da, Doktor Erol Bey'in ünlülere yönelik salvolarına zaman zaman sempati duyabiliyoruz. Elbette ona duyulan sempati, mesela bir Ajdar Anık'a duyulan sempati mertebesine hiçbir zaman yükselemeyecektir... Sahi, Acun Bey yarışmasında neden Ajdar kardeşimizi de jüri üyesi olarak değerlendirmeyi düşünmedi ki?..

HIRSIZIN VİZYONSUZU
Efendim, sadece bu yarışma işleri değil, memleketimizde pek çok iş baştan savma yapılıyor. Yani bizim hırsızımız bile bir tuhaf. Diyarbakır'da 3 milyon liralık soygun gerçekleştiren Selahattin kardeşimiz, 'msn'e girince yakalanmış ve paranın ciddi miktarını pavyonda yediğini itiraf etmiş. Hırsızımızın vizyonu bu işte! Parayı bulduğun gibi pavyona koş!.. Bir diğer hırsız arkadaş da, 2 milyon liralık dolandırıcılık yapıyor, koşup bir Porsche kiralıyor, bir düğüne gidip milletin kafasından 40 bin lira döküyor! Bu şekilde hava atmaya meraklanırsan yakalanırsın tabii!.. İnsan bu kadar mı vizyonsuz vurgun yapar?!
Vallahi şahsen birkaç milyon dolarım olsa tropikal bir adada halkla ilişkiler faaliyetine girişirdim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA