Kıymetli okur, kahraman ordumuz, Erkin Koray'ın Kızları da Alın Askere şarkısına teveccüh göstermeyerek en doğrusunu yapıyor.
Evet, dünyanın çeşitli ordularında kızlar askere alınabilmektedir ve fakat bizim memleketimiz henüz buna hazır değildir. Maazallah, bizim memleketimizde kızlar askere alınırsa, üç vakte kadar iç savaş çıkar da ondan!
Cinsiyetçilik falan yapmıyorum.
Ülkemizin genç hanımlarından ürktüm ben. Ünlü olduğunu, hatta zamanında Türkiye güzeli seçildiğini ilk kez Survivor münasebetiyle öğrendiğim Merve Büyüksaraç, beni genç hanımlardan soğuttu. Kimse kusura bakmasın, bizim kızlarımız, ilim, fen, edebiyat falan öğrenmeden evvel nasıl entrika çevrilir onu öğreniyorlarmış, bunu anladım Survivor'ı takip ederken. Başka deyişle efendim, patatesin ağaçta yetiştiğini zanneden bir genç hanım, pekala yedi kişinin yaşadığı ıssız bir adayı parmağında oynatabiliyormuş.
Önce tarihsel bir gerçeği tespit edelim: Merve Büyüksaraç, Survivor yarışmasına katılmadan evvel ünlü falan değildi ama şimdi epey bir ünlü oldu. İnternette kısa bir araştırmayla, bütün forum sitelerinde bu genç kızımızdan gıcık kapan devasa bir kitleye rastlamış bulundum. Hal böyleyken, geçtiğimiz hafta Mustafa Topaloğlu ve popçu Doğuş ile girdiği SMS yarışında nasıl olup da Doğuş'u elediği büyük bir muammadır.
Sonra, geçen hafta Doğuş'un elendiği bölümde, Merve Büyüksaraç'ın oylama sonuçlarından emin görüntüsü program takipçilerinin gözünden kaçmamış.
Benim de kaçmadı.
Vatandaş boşuna mı SMS atıyor?
İşkillenmemek elde mi?
Dikkat çekmek istediğim konu, etrafta çok acayip genç hanımların dolaştığıdır.
Merve hanımkızımız ile televizyon ekranları vasıtasıyla tanıştıktan sonra etrafıma daha dikkatli bakmaya başladım.
Hiçbir 'makro' konuyla ilgilenmeyen ama 'mikro' hayatı müthiş bir ustalıkla kendilerine göre intizam eden; 'phone'ları, 'pad'leri 10 parmak kullanan fakat patateslerin nasıl yetiştiğiyle ilgili fikri olmayan; Bağdat Caddesi ya da Nişantaşı mağazalarını gözü kapalı bulabilen fakat Meclis'te kaç siyasi partinin olduğunu bilmeyen, dahası 'fani' meseleleri küçümseyen bir 'elit genç kız' modeli var...

İHTİRASLARI BÜYÜK...
Gözlerinde müthiş bir ihtiras ışıltısı, öylece dolaşıyorlar ortada.
Küçümsemek ve dışlamak fazlasıyla doğal onlar için.
Dünyada kendilerinden önemli hiçbir şey olmadığından, insanlık tarihinde küçücük bir zerrecik olan yaşamlarında daimi surette el üstünde tutulması gereken mübarek canlılar olduklarını düşünüyorlar.
Bir 'proje çocuk' olduğu her halinden belli olan Merve Hanımkızımız da, daha lisedeyken, muhtemelen Survivor'daki oylama sonuçlarında adada nasıl kalmışsa benzer bir yöntemle 'Türkiye güzeli' seçilivermiş. Anlaşılan, güzel seçilebilmek için önce başkalarını güzel olduğunuza ikna etmeniz gerekiyor! 'Dünya' ya da 'Kainat' güzelliğinde ise Türkiye'deki sistem işlemediğinden olsa gerek, bir varlık gösterememiş Merve hanımkızımız ama ihtirasları büyük.
Alt tarafı bir yarışma adasını iki günde hizip çatışmalarının yaşandığı bir parti kurultayına çevirivermesi takdire şayan...
Kulis yeteneği, koskoca Mustafa Topaloğlu'na hitap tarzı, Doğuş'u kaşla göz arasında ketenpereye getirebilmesi, zamane hanımkızlarımızın üstün manevra kabiliyetine mükemmel bir numune teşkil ediyor...
Vallahi efendim, gözüm açıldı benim bu yarışmayı izlerken. Uzun zamandır hayalini kurduğum 'genç bir hanımla izdivaç' fikrini bile gözden geçirmeye başladım. Allah muhafaza, böyle bir modelle başa çıkabilmem mümkün değil zira...