Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

12 Haziran'dan bakmak

Türkiye bazen acıların dans ettiği bir ülke. Dün, İzmir 78'liler Dayanışma ve Araştırma Derneği'nden iletilen bir mail, beni 32 yıl öncesine götürdü. Acının iktidar olduğu, çok hüzünlü bir güne.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde öğrenciydim. Kanlı 12 Eylül günlerine ise çok az kalmıştı. Ama hiçbirimiz bunun farkında değildik. Tarih 12 Haziran 1980'di. İnciraltı Öğrenci Yurdu'nda, ertesi gün üniversite imtihanına girmek üzere, kente dışarıdan gelen gençler toplanmıştı. Aynı gençler için bir de moral gecesi düzenlenmişti. Çok sayıda tanıdığımız üniversiteli arkadaşımız da, o gençlerle birlikteydi. Biz ise aynı geceyi Bornova Öğrenci Yurdu'nda geçiriyorduk. İnciraltı'ndan gelen çok acı haberi aldığımızda, akşamın geç saatleriydi.
Askerler, nedensiz yere gecenin sonlandırılmasını istemişler, ardından yüzlerce insandan oluşan kalabalığa bilinçlice ateş açarak, şimdi çoğu kişinin isimlerini bile hatırlanmadığı beş genci, sırtlarından vurarak öldürmüşlerdi. İsmail Baytok, Mehmet Ali Arun, Mustafa Uslu, Ali İhsan Tan, Hüseyin Akdağ, herkesin gözleri önünde katledilmişti. 30 genç de yaralanmıştı. Haberi aldığımızda, bir grup öğrenci ile aniden yola çıkışımızı, hastanede yaralanmış o genç insanların, iç parçalayıcı çığlıksız manzaralarını, bugün gibi anımsıyorum. Bir de kalbimize oturan büyük acıyı, hala derinden hissediyorum. Herkes için, büyük bir şoktu. Sonrası ise zaten, çok daha acıydı.

BİRLİKTE ÖRTTÜLER
İnciraltı Katliamı, yaklaşan 12 Eylül ortamında hep ustaca unutturulmaya çalışıldı. Gözler önünde gerçekleşen, devlet güçlerinin, genç askerlerin, açıkça araç olarak kullanıldığı katliama karşı, yıllarca sessiz kalındı. O zaman ruhunu zorbalara teslim eden aktörler, katliamın üzerini dayanışarak birlikte örttü. Zaten İnciraltı'ndan bakıldığında, darbeye adım adım yaklaşıldığı anlaşılıyordu. Bu katliamdan kısa süre sonra Çorum gündeme geldi. 4 Temmuz 1980'de, ustalıklı provakasyonların eşliğinde, 30 Haziran'da başlayan çatışmalar bir kitle katliamına dönüştürülerek, toplam 50 kişi öldürüldü. Önce İnciraltı, ardından Çorum katliamları askeri darbeye giden yolda, atılmış önemli adımlardı.
Davasından avukatların çekildiği, kısa sürede unutturulan, masum insanların kurban edildiği 12 Haziran İnciraltı Katliamı'nı, yıllar sonra İzmirli 78'liler gündeme taşıdı. Katliamın faillerinin bulunması için çağrı yaptılar, ancak tüm bu çabalardan, hukuki somut bir sonuç elde edilemedi. Dava 12 Eylül davasına dahil edilmek istendi, ama sonuçsuz kaldı.

BELGESEL ÇABASI
İzmir 78'liler Dayanışma ve Araştırma Derneği, şimdi bu konuyla ilgili bir belgesel hazırlama çabasında. Ayrıca İzmir'in, ülkenin ve insanlığın tarihinde, bir utanç notu olarak hatırlanacak bu katliamla ilgili, yitirilen gencecik insanların anısına bir 'barış anıtı' dikilmesini öneriyorlar.
Onların bu önerisini İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da, Meclis kürsüsünden paylaşmış.
Kanımca bu öneriyi hayata geçirecek, öncelikle İzmir Büyükşehir Belediyesi olmalı. Bu önerilerini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na da, yazılı iletmişler. Elbette Balçova Belediyesi de, bu öneriye sahip çıkarak, hayata geçirebilir. Böyle bir barış anıtı, İzmir'e yakışır. En azından, Türkiye'de 'unutulan katliamlarla ilgili yüzleşebilmek için', insan vicdanıyla kucaklaşan değerli bir fırsat olur. Umarım bu fırsat önemsenir.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA