Dünkü yazımız büyük yankı uyandırdı. "Yakından Kumanda"yı arayan ve mesaj gönderen çok sayıda okurumuz "Dikkat! Ekran cinayeti kapıda" başlıklı yorumumuza katıldıklarını, tehlikenin inanılmaz boyutlara ulaştığını hatta toplumun ruh sağlığını külliyen tehdit eder hale geldiğini söylediler.
ATLAYACAKSAN ATLA!
Gerçekten de gündüz saatlerinde neredeyse tüm kanallarda bağıran, ağlaşan, birbirini suçlayan, hakaretler, tehditler yağdıran insanları görmek mümkün. Uzmanlar, en özel sorunların, en mahrem konuların uluorta tartışılmasının toplum psikolojisi üzerinde genel bir travma etkisi yarattığını iddia ediyorlar. Bu tartışmaların özellikle küçükler üzerindeki etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade ederek, ebeveynleri bu tür programları çocuklarıyla birlikte izlememeleri konusunda uyarıyorlar. Benim bugün dikkat çekmek istediğim bir başka tehlike ise herkesin ekranda "psikolojik danışmanlığa" soyunması... Kimi programlar, stüdyolarında uzman psikolog ve pedagog bulunduruyor. Ama bulundurmayanlar çoğunlukta. İşte tehlike de asıl burada başlıyor. Hiçbir psikolojik yardım eğitimi almamış bir sunucu, ünlü konuk ya da izleyici, olayın mağdurlarına "akıl hocalığı" yapmaya soyunuyor. Psikolojik ve sosyal çıkış yolları öneriyor. Bu, bir marangozun elinde kerpetenle diş çekmesine benziyor. Bizde adettir. İntihar etmek için çatıya ya da köprü korkuluklarına çıkan birini gördüğümüzde hepimiz psikolog kesiliriz. Kimimiz, aklımıza ne gelirse söyleyip, onu kararından vazgeçirmeye çalışmak için bildiğimiz tüm tatlı sözleri sıralarız. Ama o insan belki de oraya hep, "tatlı sözlerle kandırıldığı için" çıkmıştır. Bilemeyiz. Kimimiz de, "Bırak lan şovu.. Atlayacaksan atla" deyip, sözde intiharcının üzerinde "şok etkisi" yaratarak onu geri kazanacağımızı sanırız. Ama ne yazık ki çoğu zaman aldanırız... Oysa intiharcıları kararından vazgeçirmek için özel olarak eğitilen emniyet görevlileri vardır. Yani insan hayatını geri kazanmak bir "uzmanlık" işidir. Dün yazdım, bugün bir kez daha tekrarlıyorum: Sözde "sorun çözücü" gibi görünen bu programlar, gerekli dikkat ve duyarlılık gösterilmediği taktirde saatli ekran bombasına dönüşebilir. Önerim şu: Canlı yayın yapılan stüdyoların önünde nasıl tıbbi yardım için ambulans bekletiliyorsa, psikolojik yaralanmalar için de stüdyoda mutlaka bir uzman bulundurulmalı. Aksi halde milletçe delireceğiz!
