Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Mahsun ve mahzun

Herkes Mahsun Kırmızıgül'ün isminin önüne, sözde onu aşağılamak için 'türkücüyönetmen' sıfatını eklerken, bu köşede neredeyse tek başıma Mahsun'un sinemacılığını savundum.
Hatta Beyaz Melek filmi SİYAD ödüllerine aday bile gösterilmediğinde, bu köşede tek başıma isyan bayrağı açtım...
Görüyorum ki, bazıları yine Mahsun'u, bu kez yeni dizisiyle 'vurmaya' çalışıyor. Ama kimse unutmasın ki; Mahsun'un Beyaz Melek, Güneşi Gördüm ve New York'ta Beş Minare filmleri, pek çok anlı şanlı yönetmenin filminden daha çok gişe yaptı, yurt dışında daha çok konuşuldu.
Mahsun, Hayat Devam Ediyor'a ayırdığı bütçenin yarısıyla bile pekala aynı konuda bir film yapabilir; kısa yoldan, az zahmetle 5-6 milyon doları cebine indirebilirdi. Ama yapmadı. Televizyonu seçti. Neden?
Çünkü anlatacak bir derdi vardı. Siz bilir misiniz ki, Mahsun'un öz annesi de 13 yaşında evlendirilmiş?
Bu dramı 'en ön koltuktan' izleyen kim? Mahsun'un ta kendisi... İşte bu nedenle sinemaya gelecek 1-2 milyon kişiyle yetinmedi. Derdini televizyondan 72 milyona anlatmayı seçti.
Bunu yaparken de, televizyon dizilerinin çıtasını yükseltmeyi ihmal etmedi.
'Dizilerin de sinema filmi gibi çekilebileceğini' dosta düşmana gösterdi. Mahsun altı yıldır albüm yapmıyor, sahneye çıkmıyor, ekstralara gitmiyor. Kendini tamamen sinemaya adadı. Hem de tüm riskleri göze alarak...
Bu işe kalkışmadan da altı yıl boyunca sadece müzik yapıp 5-6 milyon lirayı rahatlıkla kazanabilirdi.
Oysa söyleyecek sözü vardı ve 'sinema dilini' kullandı.
Böyle bir 'gönüllüyü' sinemanın, televizyonun daha çok içine çekmek varken, niye şevkini kırmaya çalışırlar, bir anlasam...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA