Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Öyle kolaydı ki...

Ben de biliyorum televizyondaki bilgi yarışmalarında heyecan yüzünden insanın adını soyadını bile hatırlayamayacak hale geldiğini... Hatta birkaçında bizzat yaşamıştım o heyecan fırtınasını. Ama 19 yaşındaki Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Mert Can Pestilci'yi; Kim Milyoner Olmak İster?'de 250 bin liralık ödülden eden heyecanı değil, cesaretsizliğiydi.
250 bin liralık soru şöyleydi: Hangi hayvan, yavru köpekleri kaçırıp, evcil hayvan olarak besleyip bekçi köpeği olarak kullanır?
Daha şıkları görmeden, "Allah'ım bu ne basit bir soru? Doğru yanıt tabii ki 'insan' olacak" diye geçirdim içimden.
Öyle ya, ilkel çağlarda vahşi doğadaki kurtları kaçırıp ehlileştiren, sonra da bekçi ve av köpeği olarak kullanan, insanlar değil miydi? Ama cevap şıkları arasında 'insan' yoktu. Şıklar; babun, dağ aslanı, antilop ve çitadan oluşuyordu. Ama bana göre yanıt hâlâ basitliğini muhafaza ediyordu. Babun, insana en yakın tür olan maymunun bir alt koluydu. Yani bu işi insan yapmıyorsa, mutlaka babunlar yapmış olmalıydı. Genç yarışmacı Mert Can'a da 'babun' yanıtı yakın geliyordu ama cesaret edip cevap veremedi ve yarışmadan çekildi. 250 bin liralık sorunun doğru yanıtı gerçekten de 'babun'du...
Yarışmacı, Kenan Işık'a veda ederken, ben de Devekuşu Kabare'nin muhteşem oyunu İnsanlığın Lüzumu Yok'u anımsadım. Zeki Alasya ile Metin Akpınar; kainatın en acımasız, en duyarsız, en vicdansız mahlukatının 'insan' olduğunu nasıl da 'ağlanacak halimize güldürerek' anlatmışlardı hepimize...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA