Survivor tam zamanında başladı. Meclis'teki gerilime, ülkeyi saran vahşet dalgasına, seçim hesaplarına endekslenen vatandaşın gündemi, bir anda kulak memesi kıvamına geldi.
Şimdi tek derdimiz, Turabi ile Hasan kapışır mı, Berna, Sahra'dan öcünü alır mı, Bozok yeni bir köpek balığı tutabilir mi?..
Vallahi eğer benzine yeni zam düşünüyorsanız, şimdi tam vaktidir!
Acun son 10 yılın şampiyonlarından ve en renkli isimlerinden oluşan gerçek bir 'rüya takımı' kurmuş.
Adını da 'Survivor All Star' koymuş. Belli ki hepsinden daha fazla izlenecek.
Çünkü bu kez izleyici 'Kim ne yapacak?' diye beklemeyecek.
Adayları tanımak için süre kaybetmeyecek.
Şimdi herkes takım tutar gibi bir aday tutuyor.

NERESİ GÖNÜLLÜ?
Yarışmacılar sadece şöhretleri ya da görsellikleri için seçilmemiş. Hepsi gerçek birer atlet. Bu da yarışmaya 'olimpik' tatlar katacak gibi.
Hatta aralarında Ahmet Dursun, Merve Aydın, Pascal Nouma gibi 'milliler' bile var. Bu fiziksel yarışa, 'yıpratıcı' karakterler de 'sos' olarak eklenmiş.
Duygu, Serenay, Berna, Sahra, Seda, Turabi gibi 'arızaya' meyilli yarışmacılar da Survivor'ın psikiyatrik eksiğini tamamlayıp reytingini artıracak gibi görünüyorlar.
Bu arada yarışmacıların ünlüler-gönüllüler diye ayrılmasına hiç gerek yoktu. Çünkü gördüğüm kadarıyla gönüllüler takımı ünlülerden daha ünlü hale gelmiş! Kader de benimle aynı fikirde olmalı ki, Survivor'ın en şöhretli isimlerinden Hakan Hatipoğlu'nu gönüllüler takımından alıp ünlüler takımına yerleştiriverdi.
Son yarışmada rakibine şiddet uygulayarak diskalifiye olan Berna ile Sahra'nın 'olası bir kavgayı önlemek adına' ayrı takımlara verilmesinin ise 'reyting kaygısı' dışında akla yatan hiçbir gerekçesi yoktu. Gerçekten ikisinin kavga edeceğini düşünüyorsanız, en başından yarışmaya almazsınız, olur biter... Eh, o kadar 'televizyonculuk'(!) da olacak tabii...
Sözün özü: Survivor başlayınca, diğerleri biter...