Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Deniz'in Eyüp Sultan günü

Deniz Seki, önceki gün Eyüp Sultan'daydı. Medyaya haber verildiği için kameraman ve muhabir arkadaşlar da oradaydı. Tabii ibadet için orada bulunanlar, bu kalabalığı ve karmaşayı görünce tuhaf tuhaf bakmışlar, söylenenler de olmuş. Haksız da sayılmazlar. Deniz'in türbe ziyareti böylesi bir kalabalıkla gerçekleşince, medyaya yansıması da onun amaçladığından farklı oldu haliyle. Bu durum da onu üzdü ve bir açıklama yaptı: Basın mensubu arkadaşlarımla köşe kapmaca oynamayacağım. Dua etmeye gitsem bile, arkadaşların haberi olacak... Üzüldüğüm tek şey, bazı arkadaşların bunun tersini yapmak daha doğruymuş gibi tavır almaları. Karşılaştığım zorluklarda Allah'a sığınmamı, sansasyon olarak yorumlayan arkadaşları da Allah'a havale ediyorum!" Ah be Deniz'im... Kimse kimsenin Allah'a sığınmasını sansasyon olarak yorumlamaz, yorumlayamaz. Haşa... Ama bunun da reklamı olmaz ki... (Ben de biliyorum kimlerin hangi camileri dolaştığını, yaptıkları ibadetleri. Ama inan hiçbirinin peşine muhabir takmıyorum.) Bu kadar hassas bir noktadayken bunu yapman ve bunu yaparken de kimsenin sana "Yanlış yapıyorsun" dememesi ne tuhaf! Tahliye olduktan hemen sonra Sapanca'da bir çiftliğe gittiğinde günlerce orada bekleyen basın ordusuna burnunun ucunu bile göstermemiştin ya... Demek ki isteyince oluyormuş; isteyince sınırlarını belirleyebiliyormuşsun. Hani sen demiştin ya röportajında, "Ben Hüsnü'nün yerinde olsam, cezaevinin kapısına çadır kurardım" diye. Ben de "Ben senin yerinde olsam, orada kameraları gördüğüm anda arabaya atlar, geri dönerdim..." diyorum. (Yanındakilerin ne dediğini bilmiyorum ama uzaktan böyle görünüyor.)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA