Geçen hafta İzmir'de Türk Sanat Müziği'nin devleri topluca Fuar Açık Hava sahnesindeydi. Bülent Ersoy, Seçil Heper, Samime Sanay, Nalan Altınörs... Bir de Muazzez Abacı olacaktı aralarında... Ama kendisi son anda, sesinin büyüklüğünün oranında koca bir ayıp etti. Sahneye çıkmadı. Afişlerde isminin Bülent Ersoy'dan sonra yazılmasını bahane etti ama bir söylentiye göre asıl derdi aldığı parayı beğenmemesiymiş.

ÜÇÜNCÜ BİR OLASILIK...
Benim aklıma üçüncü bir olasılık daha geliyor; Abacı'nın alkol sorunu. Bağımlılık öyle bir bela ki çünkü, buna bulaşanlarda ne hatırgönül, ne gurur, ne utanma duygusu, ne mantık, ne de duygu bırakıyor. Malum Muazzez Abacı da ne yazık ki bu illete düşenlerden. Allah bir an önce şifasını versin. Bu arada İzmirliler bu konsere çok büyük ilgi gösterdi. Gel gör ki, bu ilgileri süreklilik gösteremedi. Çünkü saat 22.00 civarı başlayan konser sabaha karşı 03.00'te son buldu. Eh bir kıçı-kırık sandalye tepesinde sanat müziğinin en ağdalısından eserleri, onca saat dinlemek de herkesin harcı değil. (Fuar Açık Hava Tiyatrosu gerçekten acınacak halde...) Konserin sonlarına doğru zayiat büyüktü. Hani satılan bilet sayısı dikkate alınıp bir ikincisi tekrarlanırsa aynı ilgiyi görür mü bilmem? Ne kadar güzel olursa olsun, bazen tadında bırakmak lazım birtakım şeyleri...