Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Sen de bir şey yap

Neyin var bilmiyorum...
Banka hesabındaki para miktarı önemli değil, hangi kurumla çalıştığın, Van'a yardım göndermek için hangi yolu seçtiğin de fark etmez.
Bir şey yap.
Yeter ki boş boş oturma koltuğunda.
Televizyondan haberleri izleyip üzülüp de öylece durma.
Kalk! Ne yaparsan kâr, ne verirsen fayda.
Van'daki kardeşlerimiz acı çekiyorlar. Evleri yok, çadırlar yetersiz, kara kış geldi gelecek, hava soğuk, sevdiklerini kaybettiler, çaresizler, başlarını sokacakları bir yer yok, temel ihtiyaçlarını karşılama imkanları yok.
Mesela üç paket az sigara iç bu hafta, sinemaya gitmeyiver, taksiye binme yürü, öğlen simit ye, kuaförde saçını yaptırma ama dedim ya ille de bir şey yap.
Ki yapabilirsin istersen.
Bunu biliyorsun derinden.

HERKES İŞİN UCUNDAN TUTTU
Salı günü Şişli Belediyesi'ndeydim.
Gittim, gördüm.
Sen de evine en yakın deprem yardım merkezine gidebilirsin mesela.
Okulların, alışveriş merkezlerinin, belediyelerin hepsi harıl harıl çalışıyor.
Sen de üşenme kalk git.
Dedim ya ben Şişli Belediyesi'ndeydim.
Başkanımız Sayın Mustafa Sarıgül ve ekibi olağanüstü bir organizasyonla Van'a yardım topluyorlardı.
Sarıgül dahil olmak üzere çalışan herkes günlerdir uyumamıştı. Kimler vardı?
Herkes.
Öğrenciler, ev hanımları, gazeteciler, sanatçılar, abiler, ablalar, çocuğunu alıp gelenler, yaşlılar...
Herkes işin ucundan tutuyordu.
80'lerinde bir amca iki battaniyeyi kolunun altına alıp gelmişti.
Ev hanımları toplanmış gelen eşyaları koliliyorlardı. Her adımları planlıydı.
Üzerinde kıyafet, ayakkabı, palto, bebek bezi, hijyenik ped, battaniye vb. notlar yazan kağıtlar vardı.
Şişlililer'in getirdiği yiyecekler, giyecekler ve diğer ihtiyaç malzemeleri tek tek gruplanıp paketleniyordu.
Kimsenin bir beklentisi yoktu, yardım etmekten başka.
Başkan Sarıgül dakika dakika çalışmayı yönetiyordu.
Van'a gidecek tırların her birine Vanlı birini koyup doğru adreslere, köylere yardımların ulaşmasını sağlıyordu.
Kimsenin bir beklentisi yoktu, depremzelerin yüzünü güldürmekten başka.
Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Çisil, üniversite öğrencilerini ilk kez bu kadar duyarlı gördüğü söylüyordu.
Akşam eve geldim. Sıcak evime.
Haberleri izledim.
Çadırların yetersizliği, barınaksızlık, kahreden soğuk ve organizasyonun hataları konuşuluyordu.
Böyle bir zamanda bile siyasi ayrımcılıkları izlemek ne kadar ağır ve zordu.
Ama durmak olmaz, şimdi canları kurtarmaktan, yaraları sarmaktan daha önemli bir şey olamaz. Olmamalı.
Onun için sen de kalk. Hadi kalk. Şimdi yerinden kalk.
2868'e boş mesaj gönder. Her mesaj 5 TL. Az mı? Değil, sen yolla.
Git battaniye al, bebek maması al, hijyenik ped al, biberon al, kışlık giysiler al götür en yakındaki yardım merkezine.
Üşenme.
Bu arada en çok ihtiyaç duyulanları ben de buradan yazmak isterim sizlere; barınak, kışlık çadır, elektriksiz ısıtıcı, bebek bezi, hijyenik ped, kuru gıda, biberon, tıbbi maske ve eldiven, palto...
Hadi. Sen de yap. Küçükmüş, büyükmüş bakma bir şeyler yap.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA