Yanlış anlamayın başlıkta eleştiri yok... Hatta övgü var! "İyi ki takmışım, o peruğu takmasaydım Türkiye'nin yüzde 90'ı beni bilmiyor olacaktı. O kadar ödül kazandım. Aslında o ödüllerin pek önemi yok popüler anlamda. Tate Britain'da sergi açtım. O kadar önemli biri değildim. Şans eseri sarhoş kafayla partiden kafamda perukla çıktım, fotoğrafım çekildi, bir anda 'celebrity' oldum." Samimi sözler değil mi? Ve çok da haklı Haluk Akakçe. O peruğu takmasaydı kimsenin ondan haberi olmayacaktı! Maalesef bu çağda sadece ürettiklerinizle anılmanız çok zor, hele bir ressamsanız. Eserlerinizi halkla buluşturabilmek ya da sadece ünlü olmak için mutlaka fark yaratacak bir özelliğiniz ya da atraksiyonunuz olmalı... Akakçe'nin perukla gündeme geldikten sonraki adımları daha da zekice oldu. Türkan Şoray'ın tablosuna tam 200 bin TL vererek hem bir hayırsever insan portresi çizdi hem de 'peruklu sarhoş' imajını nitelikli sanatçıya çevirdi. Asıl zekice hamlesini ise Müjde Ar'ın programında üzerindeki pantolonun özelliklerini anlatırken yaptı Akakçe: "Bu kirlenmeyen kumaştan yapılan bir pantolon... Çünkü içinde gümüş var. Yani arka cebinize cep telefonu koysanız bile çocuğunuz oluyor." Müjde Ar: "Nasıl yani, ne alaka?" Akakçe: "Cep telefonları t....lara yakın olduğu için sperm sayısını düşürebiliyor." Akakçe canlı yayındaki bu açıklamasıyla milyonların önünde ayıp etti ama aynı zamanda hem doğal hem de marjinal olabildiğini kanıtladı. Tabii 't...k' örneğini verirken Akakçe gibi zeki ve samimi olmanız lazım. Sonuç: Akakçe artık attığı her adım takip edilen bir 'celebrity' olacak ve sanat eserleri çok değer kazanacak. Belki de 200 bin TL ona milyon TL'ler olarak dönecek. İnşallah Akakçe bundan sonra sanatsal üretimde de daha büyük işlere imza atar...