Penguen dergisinde ucuz atlatılan yangın şüphe uyandırmıştı. Birgün gazetesinin haberiyle korkulan gerçek oldu. İtfaiye Müdürlüğü'nün raporu yangının bir kaza olmadığı, 'kimliği meçhul kişi ya da kişilerce başlatıldığı' yönünde...
Eğer 3 Mayıs'taki kundaklama eylemi başarıya ulaşsaydı bugün hâlâ o yangını konuşuyor olacaktık!
Aslında Penguen kundaklama eylemini çok rahat memleket meselesine dönüştürebilirdi ama kapak bile yapmadılar.

ACAYİP İŞLER
Sadece "Nedeni ne olursa olsun mizahımızın karşısında şiddet bulmak bizim için üzücü. Bizim bildiğimiz tek şey yazıp çizmek, okuyucumuzu gülümsetebilmek!" açıklamasıyla yetindiler.
Darbelerden hesap soruyorken, askeri vesayet bitmişken, daha çok demokrasi getirecek yeni anayasa için kolları sıvamışken, son dönemde çok acayip işler, gelişmeler oluyor.
12 Eylül'ü yargılayan savcılık 12 Eylül protestosu yapanlara dava açıyor. Yılmaz Güney ve Che posteri iddianameye delil olarak giriyor.

EN VAHİMİ BU
Boynuna poşu sarmayan devlet büyüğü kalmamışken, bir genç poşusu yüzünden hapis cezası alıyor vs... Hepsi vahim ama hiçbir eylem bir mizah dergisinin yakılmaya çalışılması kadar vahim olamaz...
Mizah yahu! En sert kapakta bile herkesin hoşgörü göstermesi, gülüp geçmesi gereken, insanlık tarihi kadar eski bir sanat!
Klişe olacak ama birileri yine işbaşında! Ya da birileri yine kendine vazife çıkarıyor.
Peki, zor duruma düşürülmek istenenlerin bir şey yapmamasına, önlem almamasına ne diyeceğiz?
Belki tüm bu sorular saçma!