Takip Benfica değil ama kendi sahasında tempolu ve baskılı oynayan bir takım. Fizik gücünü ve taraftar desteğini de düşündüğümüzde kendi sahalarında her zaman başarılı sonuçlar alıyorlar. Trabzonspor'da ise Zokora ve Adrian yoktu. Bir de geçen sezondan önemli 4 oyuncunun takımdan ayrıldığını düşündüğümüzde çok kısıtlı bir kadro ile bu maça çıktığını görüyoruz bordo-mavili ekibin. Burak'ın da 7. dakikada gördüğü anlamsız kırmızı kartla takımını eksik bırakmasıyla kabus gibi bir ilk yarı yaşandı.

25 DAKİKA SALLANDIK
Athletic Bilbao savunmasını orta sahaya çıkartıp, iki kenardan da çabuk atak girişimlerinde bulundu. Trabzonspor defansından gelen ikinci topları da alan İspanyollar, kalemizde 25 dakika çok yoğun bir baskı kurdu. Ancak son vuruş yetersizlikleri yüzünden gole ulaşamadılar.
Özellikle 19 yaşındaki Muniain genç ve çok yetenekli bir oyuncu. Athtletic Bilbao'nun oyununa yön veren bir isim olarak öne çıktı. Trabzonspor oyunu kendi alanında kabul etmek zorunda kaldı.
Orta sahasında Colman ile Alanzinho'nun daha sakin ve ayağa top oynama düşünceleri olmadığından, rakip alanda fazla görünmedi. Önde Henrique çoğu kez iki üç rakip oyuncu ile mücadele etmek zorunda kaldı. Sadece Halil, Trabzonspor'da ilk yarıda rakip sahaya olumlu işler yapmaya çalışan oyuncuydu.
İkinci yarı ise Athletic Bilbao iki hücum oyuncusunu daha oyuna dahil ederek, oyunu çok daha riskli oynamaya başladı.

KAHRAMAN TOLGA
İspanyol takımının en zayıf tarafı savunmanın göbeği. Her iki oyuncu da son derece ağır. Arkalarına atılan iki topun, birinde Alanzinho diğerinde de Henrique golü atsalar Trabzonspor çok büyük avantaj sağlardı. Yalnız ikinci yarıda Bilbao'nun girdiği gol pozisyonlarında kalesini gole kapayan Tolga ise bana göre gecenin kahramanıydı. Böylesi olumsuz koşullarda alınan bu sonucun, ikinci maç için Trabzonspor'u rakibine göre bir adım öne taşıdığını düşünüyorum.