Tayyip Erdoğan, dün Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, gene Ermeni meselesine temas etti. Gazetecilere de sitemi vardı. Sözlerinin çarpıtıldığını ileri sürdü. "Benim sözlerim, kaçak olarak Türkiye'de çalışan Ermenilerle ilgiliydi. Kendi vatandaşımız olan Ermenilerle değil" dedi. Maalesef Başbakan, kaçak işçilerle ilgili dahi olsa, o üslûbun ayrımcılık yarattığını anlamamakta ısrarlı. Deseydi ki, "Biz ülkemizde çalışan bütün kaçak işçileri sınır dışı edeceğiz..." Türkmen, Azeri, Moldovalı... Hiçbir ayrım yapmadan bu görüşü seslendirseydi, konuya, bizim işçilerimize iş ve aş sağlanması açısından bakabilirdik. Ama Ermeni soykırım tasarısına karşı, kaçak Ermeni işçiler kartını göstermesi doğru değil. Erdoğan bu sözleri, Ermenistan'ın, Diaspora ile ilişkisini kopartması gereğini vurgulamak için sarf etti; sarf ederken, değişik yönlere çekilebileceğini fark etmedi. Hâlâ da fark etmiyor. Elbette "tehcir" den söz edilemez ama ister istemez insanın zihni o günlere de kayıyor. Bazı Ermeniler Ruslarla işbirliği yaptı diye, olayla ilgisi olmayan Ermeniler de, "kuşkulu" ya da "potansiyel tehdit" görülerek, sürgüne gönderilmedi mi? Kuşku ya da tehdit söz konusu değil fakat bu defa da, ekmek parasını kazanmak için ülkemize gelen ve gelişmelerle hiçbir ilgisi bulunmayan Ermeniler, Diasporanın tavrı yüzünden terazinin bir kefesine konuluyor. Kaçak işçileri ülkenize hiç kabul etmeyebilirsiniz. Fakat sadece kaçak olanlardan Ermenileri cezalandırırsanız, imaj kirlenmesine yol açarsınız. Erdoğan'ın, ülkemizdeki gayrimüslimlere karşı hoşgörülü olduğunu ve onların bazı sorunlarını halletmek için çaba sarf ettiğini biliyoruz. Öte yandan, duygularına hâkim olamıyor ve Türkiye soykırım iddialarıyla haksızlığa uğrayınca, milliyetçilik damarı kabarıyor. Zaten, bizim insanımız böyle çıkışları desteklemeye mütemayil. AK Parti Genel Başkanı, biraz da seçmen tabanına hitap etmek için bu konuşmayı yaptı sanıyorum. Keşke soykırım tasarılarına karşı tepkisini, "kaçak Ermenileri göndeririz" raddesine vardırmasaydı. Çünkü niyeti iyi olsa bile, yanlış yorumlanabiliyor.
