Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Hür teşebbüs ve yasak

AK Parti'nin dershaneleri kaldırma noktasına kadar işi götürmeyeceğine inanıyorum. Parti içinde böyle bir teşebbüsün doğru olmadığını düşünenler hiç de azınlıkta değil. Meselâ Hüseyin Çelik, "Dershaneleri ortaya çıkaran sebepler var olduğu sürece, adı dershane olmasa da bu sistem devam edecektir. Dershaneler kaldırıldığında evlerde özel dersler başlayacaktır" demişti. Bülent Arınç, "Dershaneler hayatın bir gerçeği. Gençlerimiz ortaokuldan itibaren sınavlara hazırlanmak için bu dershanelere gidiyorlar, eksikliklerini giderip, sınav sistemine adapte olmak istiyorlar. Eğitimi güçlendirerek dershanelere ihtiyaç duyulmayacak hale getirebiliriz" diye konuşmuştu.
Birkaç günden beri AK Parti Kütahya milletvekili İdris Bal, Twitter üzerinden dershanelerin kapatılmasının mahzurlarını sıralıyor. Bu yüzden, bazı hücumlara da muhatap oluyor. Oysa demokrasilerde, bir siyasi partinin çatısı altında farklı fikirler barınabilir; bir mesele, artısıyla eksisiyle serbestçe tartışılabilir. Zaten İdris Bal da bunu söylüyor kendisini eleştirenlere: "Türkiye'nin ihtiyacı, kişiler üzerine değil, prensipler, idealler üzerine kurulmuş, kurumsallaşmış partilerdir. İstişare mekanizmaları iyi çalışan, hazım kapasitesi yüksek, tahammül gücü geniş, demokrat, siyasal partilerdir. İhtiyacımız olan, en küçük bir fikir ayrılığında birbirimize kapıyı göstermek değil, beyin fırtınası yapmak ve sonunda bedel ödememektir. İhtiyacımız olan, farklı fikirleri zenginlik kabul eden 4-5 ana partidir. Dershaneleri kapatmak hata olur diyorum. Liberal demokrasilerde yasayla özel şirketler kapatılamaz. Son sosyalist uygulama başarısız oldu; Çin'de bile kalmadı. Bu mantıkla, eğitim devletleşirse, sağlık da devletleşir. Bunun sonu yok. Demokrasi, hem politikada, hem ekonomide çoğulculuk, katılım, piyasa ekonomisi demektir. Dünyada emir-komuta ile piyasayı yönetmeye çalışan zihniyet iflas etmiştir. Doğu bloku dağılmıştır. Devlete ait şirketlerle, özel şirketleri, maliyet, kalite ve verimlilik açısından karşılaştırın. Örneğin özel TV'lere bakın ve TRT'ye bakın. Ya da özel hastane ve devlet hastanesine."
Konu çok boyutlu. Özel sektörün eğitime kalite getirmesinden tutun da, dershanelerin bir ihtiyaçtan doğduğuna ve hür teşebbüsün faaliyetinin sınırlamayacağına kadar uzanıyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA