Zoraki buluşma değil gölgedeki buluşmalar. Gölgedeki First Ladyl'er yazı dizisi yayınlandıktan hemen sonraydı. Oya Eczacıbaşı, 'Bu grup bir araya gelip yemek yiyelim' demiş ve ilk buluşma geçen yaz gerçekleşmişti.

Aradan zaman geçti. Bu kez arayan Aslıhan Sabancı'ydı. Ev sahipliğini yapmak istediği ikinci buluşma için teklif getiriyordu. İnanın gölgedeki kadınlar öyle pek de gölgede falan değil! Günleri ayarlayıp, herkesin uygun olduğu zamana bir öğle yemeği koymak için akla karayı seçtim.

Şaka bir yana, Bülent Eczacıbaşı'nın eşi Oya Eczacıbaşı, Tuncay Özilhan'ın eşi Emine Özilhan, Mustafa Taviloğlu'nun eşi Lüset Taviloğlu, Demir Sabancı'nın eşi Aslıhan Sabancı ve ünlü piyanist Fazıl Sayın eşi Gülyar Say'la buluşma sanıldığı kadar kolay olmadı ama sonunda başardık...

O gün yemekte öğrendik ki, Borusan Filarmoni'de viyolonsel çalan Gülyar Say, hiç boş durmamış ve dört sanatçı bir araya gelip viyolonsel kuarteti kurmuş adına da Dörtlü Çellistanbul demişler. Şimdi buna piyanolu trio'yu eklemekle meşguller. Piyano, keman ve viyolonsel çalan üç kadının oluşturduğu bu ekip isim arayışında. Say'a isim bulmak konusunda çabamıza okurlar da katılırsa sevinirim.

Emin Özilhan'a gelince... O gün yüzü en çok gülen 'first lady' ünvanının sahibiydi. Çünkü Tuncay Özilhan, bütün ısrarlara rağmen TÜSİAD başkanlığını bırakıyor. İlk dönem Emine Hanım'ın büyük desteğini alarak başkanlığı kabul eden Özilhan, büyük ısrarlar üzerine bir yıl daha başkanlığı sürdürmüş ama 2004'te görevi kati surette bırakacağını aylar önceden ilan etmişti. Özilhan'ı ikna etmeye çalışanlar arasında ilk sırada Bülent Eczacıbaşı vardı.

Özilhanlar'ın yakın çevresi ikna turlarına önce Emine Hanım'dan başlamak gerektiğini çok iyi biliyordu ama Emine Özilhan'ın bu kez nuh deyip peygamber demeyeceği de belliydi. Ne de olsa TÜSİAD başkanlığı çok stresli oluyor. Emine Hanım'dan öğrendiğimize göre, genel kurul sonrası başkanlığı Ömer Sabancı'ya devredecek olan eşiyle yapacakları ilk şey, tatil için Amerika'ya gidip, olabildiğince çok dinlenmek... Gölgedeki yemekte en çok konuşulan konuya gelince...

Anti aging yani genç yaşlanma bütün kadınların en çok merak ettiği, öğrenmek istediği konu oldu. Sağlıklı beslenme ve spor konusunda herkes öğrendiğini, bildiğini diğerleriyle paylaştı durdu. Özetle hiç birimiz yaşlanmak, daha fazla şişmanlamak istemiyoruz! Oya Eczacıbaşı'nın heyecanla anlattığı çağdaş sanat müzesi konusundaki gelişmeler bir başka yazının konusu olacak kadar detaylı. ABD'de özel bir sağlık merkezinde sağlıklı yaşam konusunda disiplinli bir programdan henüz dönmüş olarak masaya oturan Lüset Taviloğlu'nun Mudo çalışmaları da öyle. Aslıhan Sabancı'ya gelince. Sanırım, altı ay önce dünyaya getirdiği küçük Bora'dan başka gözleri bir şey görmüyor dersem abartmış olmam.